Son Soma faciasi yine sistemin zayif noklarini ciplakligi ile göz önüne
seriyor. Bir taraftan yapilan hatalar ört-baz
edilirken, diger taraftan da “kaderimiz böylesmis” sarkisina benzer dualarla
gönül aliniyor. Millet hic birsey olmamis gibi uyutulmaya calisiliyor. Medyanin
tutumu aydinlatici bir kitleye ulasmak hala degil, o kendi sevdasinda, hangi acimakli
resimlerle rating’ini nasil yukari cikartacagi pesinde. Aci cekmis insanlar
kamera önünde yasadiklarini anlatmaya zorlaniyor. Yüz ifadelerinden de
görülüyor ki onlar hala olayin sokunu atlatmadan tüm Türkiyeye saklabanlik
yapiyorlar. Sedyeye binmis bir gencin ayakkabisini cikartma istegi bir nevi
alay konusu olabiliyor veya daramatize edilebiliyor. Medya görevini yan
bahcelerde gezmekle yerine getiriyor, olayin aydinlanmasi konusunda hic bir
caba göstermiyor. Oysa medyanin asil görevi milleti aydinlatmak olmaliydi.
Nasil bir aydinlatma bekliyoruz? Biz
medyadan olayin özüne inmesini bekliyoruz. Biz onlardan olayin nasil
gerceklestigi konusunun aydinlatilmasini bekliyoruz. Biz medyadan maden
ocaklarinin nasil hizmet verdigi hakkinda, isgüvenliginin nasil saglandigi
hakkinda bilgi vermesini bekliyoruz. Biz medyadan tüm olaylari incelemesini,
görevlilerin görevlerini yerine getirip getirmedigini arastirmasini, eger ihmal
var ise, nasil giderilecegini incelemesini istiyoruz. Biz medyadan yürürlükte
olan yasalarin yeterli olup olmadigini arastirmasini, eger yasalar yeterli
bulunmuyorsa daha kapsamli yasa önermesinde payi olmasini istiyoruz. Biz
medyadan yandaslik yapmamasini, asil görvinin hükümeti kontrol oldugunu bir kez
daha hatirlatmak istiyoruz. Kendi özgür olmayan bir medya kendi özgür olmayan
bir toplum yaratir. Bu nedenle medyanin sorumlulugunun farkina varmasini talep
ediyoruz.
Para kazanmak sirf rating rakamlarina bakmak ile olmaz. Bazen dogru ne kadar aci olsa da söylenmesi gerekiyor. Medya insanlari
dogruyu aramada öncülük yapmalidir. O asla birseye alet olmamalidir, alet görevi bittigi zaman ati verilir. Böyle
bir medya düsünülemez. Dogruyu söylemekle, bazi seyler ne kadar aci olsa da,
cok insan hayati kurtarilmis olacakti. Dogruyu söylemek ve dogruyu talep
etmektir medyanin görevi, eger bu görevi üstlenemiyorsa o kukladan baska birsey
degildir. Eger niyeti iyi ise, niyeti dogruyu söylemek ise, hata yapmasinda
problem görmüyorum. Niyeti iyi olan yaptigi hatasini görür ve düzeltmeye
calisir. Bu insanlik halidir. Ama bile bile bazi seyleri saklayarak ve yalan
söyleyerek amaclarinin cok ötesine gitmis oluyorlar. Onlar görevlerini halki
manipulasyon yapmak zannediyorlarsa yaniliyorlar. Uzun vaadede sözünü gevenilir
ve yaptiginda samimi olanlar kazanir. Yalan söylemek ve olaylari örtbaz etmek
eski bir elbiseye “yamalik” yapmaktan baska birsey degildir.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen