Risk alma cesareti
Kaybetmekte
hayatın bir parçasıdır. Risk almak kaybetmeyi de göze almaktır.
Kaybetmek bir hedef değildir, ama aktif çevresi ile ilgilenen için
kaybetmekte hayatın bir parçasıdır. Kaybetmeyi pozitif deneyime çevirmek
için insan kendini kandırmaktan kaçınmalıdır. Ne kadar gölgesini
saklayıcı ve gönlünü rahat tutacak teoriler uydurursa gelişmesini de o
kadar önlemiş olur. Pozitif değerler kadar negatif değerlerin de yeri
önemlidir gelişmek için. Kendini sürekli iyi göstermeye çalışan, kendi
kendisi ile yüzleşmekten korkan, kendi kendine yalan söyleyendir. Bu
durumda gelişme fırsatını eli ile dışa itiyor demektir.
Öğrenmek
için risk almak gerekir. Her yeni problemi eski yöntemlerle çözmek
imkansızdır. Yeni yöntem geliştirmek için aktif olmak, problem üzerine
çözüm önerisi yapmak ve bunu hayata geçirmek gerekiyor. Önerilen çözümün
denenmesi sayesinde o konu hakkında ancak bilgi sahibi olabiliriz.
Denemekle önerilen çözümün eksik yerlerini keşfetmek mümkün olur. Her
deneme masraflıdır, sarf edilen zamanın yanında deneyi gerçekleştirmek
için yeterli kaynağa sahip olmak gerekir. Deneyin umulduğu sonuca
ulaşmaması durumunda maddi zarara uğramış olunur. Bu nedenle maddiyat
sıkıntısı çekenlerden risk alma isteği beklenmemelidir. Onlar tek atışta
hedeflerini varmalıdırlar, aksi takdirde iflas etmiş olurlar.
Bilgi
edinmek pahalıdır. Her alınan risk para ile ölçülebilir. Sabrın yanında
risk alan şahıs azimli de olması gerekiyor, yaptığı işten yılmayıp,
çevresinden alabileceği tepkilere rağmen yolunda ilerlemesini
bilmelidir. Hedefe ulaşıp ulaşamıyacağını bilip bilmediği için bazı
kurumların bu riski üstlenmesi gerekiyor. Bilgi edinme riski bir
kültürün üstleneceği ortak risk teşkil etmelidir. Bu nedenle tekil bilgi
edilmesi çok güçtür. Temin edilen bilginin getirisi aldığı riskten cok
daha fazla olduğu için her toplum bu riske ortak olmakta faydası vardır.
Başka
bir unsur ise bu kültürün küçüklükten beri eğitilmesidir. Anne babanın
sunduğu örnekler de çocuğun gelecekte ne kadar cesaretli olup
olmadığını, kendi gücüne ne kadar güveneceğini belirler. Çocuğu için
"saçını süpürge eden" anneler aslında kendilerini tatmin etmekten, kendi
caresizliklerini unutmakturmaktan başka bişey yapmıyorlar. Çocukları
onlara sadece bir meşgale, aksi takdirde kendilerini bir üst yaramayan
olarak algılayacaklar ki bu da psikik sorunlar yaratabilir. Çocukların
herşeyini yapmakla kendilerini nörozdan korumuş oluyorlar. Çocuklara ise
yaptıkları şeylerin bit faydası yok, hatta çocukları bağımlı
getirdikleri için en büyük haksızlığı yapmış oluyorlar. Risk almak bir
kenera çocuklar büyüdüklerinde anne rolünü üstlenecek eş arayacaklar. Ve
böylelikle aynı gelenekler sürüp gidecek. Insanlar en iyi cep
telefonunu kullanacak ama tek başına başının çaresine bakmayı
bilmeyecek, kendisi her zaman başkalarından bağımlı olacaktır.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen