Güvenmek
insanin en dogal gereksinimidir. Gözünü kapattigi zaman dünyanin
ayni kalacagi güvencesi ile gözünü tekrar acmak isteyecektir her
uykudan kalkmasi gibi. Anlasilmayacak sekilde cevresinin degismesi
onun oryentason saglamasini kisitlayacak, sarhos olmuscasina kendini
kaybetmesini saglayacaktir. Her attigi adimin agirliginda kendini
tasiyan zeminin ayaginin altindan kaydigini hissedecek ve kaybolmus
duygusu onda daha da hakim olacaktir. Saglikli bir hayat
sürdürebilmesi icin günesin her gün yeniden dogacagina güvenmesi
gibi, cevresinin de belli bir süreklilige sahip oldugu savi hakim
olmalidir onda, aksi takdirde hayatta kalma sansi sifir olacaktir.
Doganin
belli bir süreklilige sahip oldugu kanisinin yaninda cevresindeki
yasayan insanlarin da süreklilige sahip olmasi gerekiyor. Uykudan
kalktigi zaman günesin yeniden dogmasi gibi ayni insanlarin
cevresinde olmasini isteyecektir. Ne kadar ölüm bu sürekliligi
baltalasa da yine de cok nadir görüldügünden güncel hayattan men
edilmistir, insanlar hayata hic ölmeyeceklermis gibi sarilirlar.
Saglikli bir insanin yetismesi icin ilk yaslardan beri cevrenin
sürekliligi, insanlarin ise hesaplanabilir olmasi gerekir. Anne
babanin önemi kaos diye de adlandirabilecegimiz dis dünyayi
betimlemektir. Anne baba bir cocuk icin ilk dünya aciklayicidir.
Dünyada
ne olup bittigini, orada hangi yasalarin oldugunu anne baba cogununa
anlatmak zorundadir. Disardaki gercerli kurallarin anlasilmasi cocuga
yasadigi kültürde daha rahat hayat sürdürme sansi taniyacaktir.
Cocugun basarili olmasi ona verilen betimlemenin tutarli olmasinda
yatar. Ebeveynin sadece sözlü söylemleri ile sinirli degildir o
betimleme, cocuk onun davranisini da büyük bir titizlikle
izleyecektir ve kendine örnek alacaktir, cünkü ona en yakin
olanlar, bitkisel hayatini sürdürmeyi saglayan onlardir.
Bu
denli gözlem altinda olan ebeveynin her attigi adim izlenecektir.
Yalan söylemesi durumunda cocuga verilecek mesaj cok basittir, o
artik kendine her söylenene harfi harfine inanmamasi gerektigini,
amacina ulasmak icin yalan söylemenin de bir yol oldugunu
ögrenecektir. Ona oyun oynandigini anladigi zamandan sonra kendisi
de oyun oynayacaktir. Ne kadar cok oyun oynarsa kendi duygularindan
da o kadar uzaklasacak ve onu yorumlamakta da güclük cekecektir.
Cevresinin oyun oynayanlarla kapli olmasi, ayaginin kaygan bir
zeminde oldugu güvensizligi doguracaktir. Hem kendi kendinden
uzaklasmis, hem de cevresinden kopmus bir hayat sürdürecektir.
Gördügü seylerin arkasinda gercek bir hayatin oldugunu
hissedecektir ama bir türlü ona ulasamiyacaktir. O artik ikiye
bölünmüstür, disa karsi sundugu kimlik onu mutsuz edecektir,
cünkü o sundugu kimlik o degildir.
Hic
birseyin belirli olmamasi politik acidan da sorun yaratabilir.
Kendisine ve baskasina güvenmeyen, oyun oynamanin gercek oldugunu
algilayanlar arasinda nasil ortak degerler olasabilir ki? Ortak
degerlerin olusmasi devlet organlarinin pürüzsüz yürümesinde
büyük rol oynar. O ortak degerleri disarda ariyacaktir, insanin
kendi disinda. Kendi kendine güvenmeyi kaybetmis biri aradigi
güvenceyi insanüstü olgularda arayacaktir. Ancak insanüstü
degerler ona oryentasyon saglayacaktir, cünkü o insanlarin
güvenilmez oldugunu ögrenmistir.
Güvensizligin
hakim oldugu bir ülkede güvenirligi saglamak en basta gelen
görevlerden biridir. Bastakiler bir ebeveynin yaptigi gibi herseyi
betimlemeye calisacak, „cocuklarina“ neyin ne oldugunu
anlatacaktir. Onun anlattigi artik tek gercektir. Güvensiz bir
ülkede tek güvenilir olan sey bastakilerin sundugu aciklamadir. Tek
bir aciklama ile kaybedilmis güvenirlik saglanmaya calisilir. Cevre
ne kadar güvesizlesirse o kadar da tek bir aciklama üzerinde
durulur, ta ki despotik bir yapi alincaya kadar.
Güven
saglamak zoraki betimlemelerle olamaz. Ilk bastaki yapilan yanlisin
geri cevrilmesi, yalan söylemenin sona ermesi, cocugun tekrar kendi
duygularina önem vermesi, her ne istekte bulunursa bulunsuz kosulsuz
sevildigini bilmesi güven duygusu icin olmazsa olmazlardan biridir.
O tekrar ve tekrar kendi verdigi kararlara güvenmesi, bitkisel
hayatinin tehlikede olmadigi kanisina varmasi gerekir.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen