Sonntag, 12. Januar 2014

Güvenmek üzerine


Güvenmek insanin en dogal gereksinimidir. Gözünü kapattigi zaman dünyanin ayni kalacagi güvencesi ile gözünü tekrar acmak isteyecektir her uykudan kalkmasi gibi. Anlasilmayacak sekilde cevresinin degismesi onun oryentason saglamasini kisitlayacak, sarhos olmuscasina kendini kaybetmesini saglayacaktir. Her attigi adimin agirliginda kendini tasiyan zeminin ayaginin altindan kaydigini hissedecek ve kaybolmus duygusu onda daha da hakim olacaktir. Saglikli bir hayat sürdürebilmesi icin günesin her gün yeniden dogacagina güvenmesi gibi, cevresinin de belli bir süreklilige sahip oldugu savi hakim olmalidir onda, aksi takdirde hayatta kalma sansi sifir olacaktir.

Doganin belli bir süreklilige sahip oldugu kanisinin yaninda cevresindeki yasayan insanlarin da süreklilige sahip olmasi gerekiyor. Uykudan kalktigi zaman günesin yeniden dogmasi gibi ayni insanlarin cevresinde olmasini isteyecektir. Ne kadar ölüm bu sürekliligi baltalasa da yine de cok nadir görüldügünden güncel hayattan men edilmistir, insanlar hayata hic ölmeyeceklermis gibi sarilirlar. Saglikli bir insanin yetismesi icin ilk yaslardan beri cevrenin sürekliligi, insanlarin ise hesaplanabilir olmasi gerekir. Anne babanin önemi kaos diye de adlandirabilecegimiz dis dünyayi betimlemektir. Anne baba bir cocuk icin ilk dünya aciklayicidir.

Dünyada ne olup bittigini, orada hangi yasalarin oldugunu anne baba cogununa anlatmak zorundadir. Disardaki gercerli kurallarin anlasilmasi cocuga yasadigi kültürde daha rahat hayat sürdürme sansi taniyacaktir. Cocugun basarili olmasi ona verilen betimlemenin tutarli olmasinda yatar. Ebeveynin sadece sözlü söylemleri ile sinirli degildir o betimleme, cocuk onun davranisini da büyük bir titizlikle izleyecektir ve kendine örnek alacaktir, cünkü ona en yakin olanlar, bitkisel hayatini sürdürmeyi saglayan onlardir.

Bu denli gözlem altinda olan ebeveynin her attigi adim izlenecektir. Yalan söylemesi durumunda cocuga verilecek mesaj cok basittir, o artik kendine her söylenene harfi harfine inanmamasi gerektigini, amacina ulasmak icin yalan söylemenin de bir yol oldugunu ögrenecektir. Ona oyun oynandigini anladigi zamandan sonra kendisi de oyun oynayacaktir. Ne kadar cok oyun oynarsa kendi duygularindan da o kadar uzaklasacak ve onu yorumlamakta da güclük cekecektir. Cevresinin oyun oynayanlarla kapli olmasi, ayaginin kaygan bir zeminde oldugu güvensizligi doguracaktir. Hem kendi kendinden uzaklasmis, hem de cevresinden kopmus bir hayat sürdürecektir. Gördügü seylerin arkasinda gercek bir hayatin oldugunu hissedecektir ama bir türlü ona ulasamiyacaktir. O artik ikiye bölünmüstür, disa karsi sundugu kimlik onu mutsuz edecektir, cünkü o sundugu kimlik o degildir.

Hic birseyin belirli olmamasi politik acidan da sorun yaratabilir. Kendisine ve baskasina güvenmeyen, oyun oynamanin gercek oldugunu algilayanlar arasinda nasil ortak degerler olasabilir ki? Ortak degerlerin olusmasi devlet organlarinin pürüzsüz yürümesinde büyük rol oynar. O ortak degerleri disarda ariyacaktir, insanin kendi disinda. Kendi kendine güvenmeyi kaybetmis biri aradigi güvenceyi insanüstü olgularda arayacaktir. Ancak insanüstü degerler ona oryentasyon saglayacaktir, cünkü o insanlarin güvenilmez oldugunu ögrenmistir.

Güvensizligin hakim oldugu bir ülkede güvenirligi saglamak en basta gelen görevlerden biridir. Bastakiler bir ebeveynin yaptigi gibi herseyi betimlemeye calisacak, „cocuklarina“ neyin ne oldugunu anlatacaktir. Onun anlattigi artik tek gercektir. Güvensiz bir ülkede tek güvenilir olan sey bastakilerin sundugu aciklamadir. Tek bir aciklama ile kaybedilmis güvenirlik saglanmaya calisilir. Cevre ne kadar güvesizlesirse o kadar da tek bir aciklama üzerinde durulur, ta ki despotik bir yapi alincaya kadar.

Güven saglamak zoraki betimlemelerle olamaz. Ilk bastaki yapilan yanlisin geri cevrilmesi, yalan söylemenin sona ermesi, cocugun tekrar kendi duygularina önem vermesi, her ne istekte bulunursa bulunsuz kosulsuz sevildigini bilmesi güven duygusu icin olmazsa olmazlardan biridir. O tekrar ve tekrar kendi verdigi kararlara güvenmesi, bitkisel hayatinin tehlikede olmadigi kanisina varmasi gerekir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen