Donnerstag, 3. April 2014

Aklı başkasında olmak (*)

Değişime karşı gelme nedeni aklın başkasında olmasından da kaynaklanabilir. Kendi yapacağı şeyi düşüneceği yerine "başkası benim yerimde ne yapardı?" diye düşünerek kendini felç etme durumu. Burada sözü geçen "başkası" zaman zaman isim değiştiriyor. Bazen de "kör şeytan" olarak karşımıza çıkıveriyor. Kendi ruh halinden çok başkasının ruh hali üzerine kafa yoruyor. Bu nedenle kendi kendine olmadık yere stres yaratabiliyor. "O şimdi benim yerimde olsaydı nasıl karar verirdi?" diye düşünürken, kendi isteklerini, kendi ihtiyacını bir kenera atmış oluyor.

Aklı başında olmayan yaptığı şeyden de sorumlu olamaz, kaldı ki yaptığı hatayı görüp düzeltsin. Sürekli başkası adına karar verdiği için verdiği kararları pek de ciddiye almaz. O karar nasıl olsa kendi kararı değildi, diye düşünür. Bu aynı sürücü koltuğunun yanında seyehat etmeye benzer. Sürücünün yanındaki oturan da aynı arabada gitmesine rağmen aynı yolu tekrar gitmesi istendigi zaman yolu bulamadığı gibi, kendi düşüneceği yere başkası gibi düşünmeye çalışan da o durumdadır. Şoförün yanında oturan gibi o da dikkat etmemiştir ve nerede hata yaptığı konusunda fikri yoktur. Sonuçta suçlu başkası olacaktır.

Birşeyi değiştirmek için değiştirmek istenilen şey üzerinde fikir sahibi olunması gerekiyor. Kendi kendini iyi tanıyıp zayıf noktaları iyi bilmek ve iyileştirmek için çözüm yolu aramak gerekiyor. Belki ilk çözüm önerisi tutmuyor olacaktır. Tutmasa bile en azından neden tutmadığını öğrenecek, o teorinin zayıf noktasını keşfedecektir. Sınama ve yanılma yöntemi ile doğru yol eninde sonunda bulunacaktır. Hiç kimse usta olarak dünyaya gelmiyor. Bu yöntem ısrarla denendiği zaman gözü yumuk bile yapılıyor.

Anlattığım bu uğraşı, düşüncenin tekrar ortaya gelmesini, kendi ortasını bulmayasini sağlayacaktır. Tüm çabalar düşünce ile vücutu aynı yerden hareket ettirmek içindir. Ancak ikisi bir olduğunda, alınan kararlar sağlam ve şüphesiz olacaktır. Düşüncenin başka yerde, vücudun başka yerde olması sadece zihinde karmaşa yaratmaz, aynı zamanda vücudu da zayıflatır. Ikisinin aynı hareket etmesi için tüm çabalar seferber edilmesi gerekiyor, aksi halde hastalık kaçınılmaz olur.

(*) Bu yazi "Değişime direnç göstermek" yazisinin devamidir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen