Sonntag, 31. Mai 2015

Verdiğin sözü tutmak

Çocukları kandırmak için veya onların dikkatini başka yere çekmek için yalan söylenir veya onlara gerçek ile alakalı olmayan şeyler anlatılır. Bazen yapmaması istenilen şeyden korkutmak için, bazen de korktuğu için istenilen şeyi yaptırmak için söylenen yalanlar vardır. Bu hilelerle elde edilen sonuç kısa vaadede kar getirebilir ama uzun vaadede her iki tarafa da zarar vereceği kanısındayım.

Birincisi, çocuk çok kısa zamanda kendisinin kandırılmış olduğunu anlayacaktır ve onu kandırmaya çalışanlara güvenci sarsılacak, o ona söylenen lafları pek ciddiye almayacaktır. Bu da ebeveynler için çok tehlikeli bir durumdur. Anne babasına güvenmeyen bir çocuk sırf hem kendine güvenci artmaz, o hem başkasına da güvenmeyecektir. Kendine söylenen şeylerin kandırmak için söylendiğini zannederek sürekli tetikte duracaktır. Bu da edilgen yetişmenin başlangıcı sayılır.

İkincisi, başkasının yalan söylemeyi hak ettiğini gören çocuk aynı hakkı kendisi de talep edecektir, kendisi de birşey elde etmek için yalan söyleyecektir. Amaç birşey elde etmek ise, o amaca giden her yol mübahtır diyecek, karşısına çıkanı insan olarak değilde kullanılabilir araç olarak kullanmakta hiç bir sakınca görmeyecektir. Amaca ulaşıncaya kadar istediğin şeyi istediğin gibi kullan, ihtiyacın bitince de at gitsin meselesini gaye olarak benimseyecektir.

Tüm enerjisini kandırmak ve kaldırılmak üzerine kurgulayan çocuk başka birşey görmeyecektir. Dünyanın onun ekseninde dönen, yani benmerkezci kişiliğe sahip olan ve yaratıcı olmayan biri olarak yetişecektir, çünkü üzerine inşaa edebileceği temeli hiç  hazırlamamıştır. Tuğla üstüne tuğla komak için bu egosentrik duygulardan kurtulmak gerekir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen