Montag, 30. Mai 2016

Yorum yapmak üzerine

Sadece kendi karnını doyurmakla meşgul olan bir insan ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktan başka amacı olmayacaktır. Bu nedenle çevre algısı kendi ihtiyacı ile sınırlı kalacaktır. Karnını doyurmak için bir iş, işe ulaşmak için bir araç, kendi nesilini sürdürmek için bir aile,...gibi şeylere ihtiyacı olacaktır. Hepsi fiziki hayatını sürdürebilmek için yapması gereken eylemden ibarettir. Bunun ötesinde herhangi bir eyleme ne gereksinim duyacaktır, ne de onu yeşertecek zamana sahiptir.

Onun çevre algısı ona sunulan yorumdan ibaret kalacaktır. Bulunduğu ortama göre kendine en yakın yorumu seçecek ve doğru olduğuna inanacaktır. Kabul ettiği yaşam şekli, kabul edeceği görüşü etkileyecektir, çünkü özgün yorum yapmak için gereken donanıma ve o donanımı elde etmek için de boş zamana sahip değildir.

Yorum yapabilmesi için fikir tarihinin hangi engellere takıldığını ve şu anki hale nasıl gelindiği konusunda bilgiye sahip olması gerekir. Hangi fikirlerin çıkmaz sokağa çıktığını, hangi görüşlerin alternatif sunduğunu ve onların da ne gibi problem doğurduğunu fikir tarihini incelerken anlamalıdır. Tarih yıkım üstüne inşa olmuş fikirlerle doludur. Tüm bunlardan asıl anlaşılması  gereken şey, fikirlerin de evrimsel bir yapıya sahip olduğu, tuğla üstüne tuğla korcasına inşa edildiğini görmesidir. Çıkmaz sokaktan çıkartan alternatif görüşlerin de zamanı geldiğinde önü çıkmaz sokağa ulaşacağı aşikardır. Bu işlem sonsuz bir işlemdir. Bilgimizin sınırlı, bilmediğimizin sınırsız olduğundan kaynaklanır. Her bildiğimiz şey bilmediğimiz şeyi daha da çoğaltacaktır.

Her ne kadar bilinmeyen çok olsa da bildiğimiz ile hayat sürdürmek mümkündür, belirsizlik içinde yaşamak mümkündür. Bu ip üstünde denge sağlayan cambaza benzer. Cambazın denge sağlaması ayağının altındaki ipin dengesiz olmasına bağlıdır. Belli bir zamandan sonra ipin o dengesiz hali ile rezonans kurararak ip ile bir olur, yolda yürümek ile ip üstünde yürümenin pek bir farkı kalmaz. Bu deneyimi yapabilmesi için zamana gereksinim vardır. Onca başarısız deneyleri içine alan zamana ihtiyaç vardır. Azimli şekilde çalışıp dengeyi sağlayacağı konusunda güvenceye sahip olursa eğer, ip üstünde gezmeyi başarır. Bu denge gelecek korkusunu yemekle gelir.

Gelecek korkusu olan birinin  ile iyi cambazlık yapması beklenemez. Öyle bir lükse sahip değildir o. Onun tavrı tüketici tavrına benzer. O, ona sunulan malları tüketmeye öğrenmiştir. Bilgi de ona satın alınır bir mal gibi gelir. 

Bu durumu değiştirmek için hem birey olarak ve hem toplum olarak nelerin yapılması gerektiği konusunda çözüm üretecek olursak, bireyin ve toplumun tüketici durumundan üretici konumuna geçmesi gerektiğini söylemek gerekir. Birey kendinde gelişme ihtiyacı duyması ve bu boşluğu doldurmak için de zaman ayırması gerektiğini kavraması gerekir. Yiyip içmekten çok zihinsel besine de ihtiyacı olduğunu kavradığı andan itibaren iyi "besin" almak için tüm gücünü mobilize edecektir.

İyi besin, taş üstüne taş konalabilecek tür bilgilerden oluşması gerekir. Yalan üstüne inşa edilen ev kendi ağırlığı altında çökmeye mahkumdur. Taşa tapmanın da bir anlamı yoktur, çünkü kurulacak ev evrimsel bir olgudur. Ne zaman bilgi taşa dönüşürse, işte o zaman çıkmaz sokak yakında demektir.

Bir devletin özgün yorum yapmayı teşvik etmesi mümkündür. Gelecek korkusunu biraz da olsun azaltmak bir birey için yeterli olabilir. Sosyal ağ bu korkuyu yenmek için örülmelidir ki insanların birbirine olan bağı azalsın ve mahalle baskısından kurtulsun. Bağımlılığın dozu ile özgün yorum yapma ters orantılıdır. Ne kadar bağımlı olunursa o kadar özgün yorum yapılamaz. Tüketici ruhundan ancak ve ancak bağımlılığın azalması ile gerçekleşir.

Diğer taraftan özgür yorumu destekleyici diğer etken faktörlerden bir tanesi medya ve yazarların bu konuda sorumlu davranmalarından geçer. Onların etik davranışı okurlara hem örnek ve hem de yol gösterici olacaktır. Bilhassa onların tutumları halkı şekillendirmekte çok önem taşır. Zamanı olmayanlar için yorum sunacağı için onun her yazdığı okuru bir bir etkileyecektir. Yaptığı yoruma takındığı davranışı okurun kopyalayacağından yola çıkarak, yorumun hem sağlam tabana oturmuş olmasına, hem de ebedi olmadığına işaret etmelidir. Aksi halde onun yorumu da taş haline gelecektir.

 

6 Kommentare:

  1. Dieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.

    AntwortenLöschen
    Antworten
    1. Selam Turan,
      Eksik, yanlış ve tek yönlü zihinsel beslenmenin her konuda olduğu gibi yorum yapmakta da amaçlı, yönlü olduğunu düşünüyorum.
      Yorum hakkında önemli yazına teşekkür ve sevgilerimle

      Löschen
  2. Dieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.

    AntwortenLöschen
  3. Dieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.

    AntwortenLöschen
  4. Selam Turan,

    Eksik, tek yönlü zihinsel beslenmemenin her konuda olduğu gibi yorum yapmaktada amaçlı olduğunu düşünüyorum.
    Önemli konu için teşekkür ve sevgiler...

    AntwortenLöschen