Sonntag, 3. April 2016

Bugün, dün ile yarının arasında köprüdür

Bugün, dün ile yarının arasında köprüdür Geçmişin gerçek anlamda nasıl olduğunu bilemeyiz. Geçmişe sürekli bugünün gözünden bakmak zorundayız, çünkü geçmiş bize sorguladığımız şekilde gözükür. O halde geçmişin "gerçeğini" bilmek mümkün değildir. Geçmiş perdesini ona sorulan sorular çerçevesinde açar.

Geçmişe yöneltilmiş sorular çerçevesinde o tekrar inşaa edilir. Yanlız bu kurgular hayalperest kurgular değildir. Her isteyen istediği gibi kurgu kuramaz. Bu kurgular gerçek olgular etrafında kurgulanır. Olgular kurguların ayağını yere değdirmek içindir. Gerçek ile bağlantısız kurgular geçersizdir. Onların her şekilde doğru olduğu söylenmesi doğru değildir. Her şekilde doğru olan birşey totolojidir.

Olgular (mesela olayın tarihi, kimin katıldığı, yer ve zamanı gibi) değişmez. Değişen şey olgular arasındaki motifler ve bağlantılardır. Motif ve bağlantılar olaya katılanlar tarafından da biliniyor olmayabilir. Olgular arasındaki bağ incelendikce olayın nasıl cereyan ettiği konusunda fikir yürütebilir.

Tabii ki burada da herhangi bir teori kurgulanabilir ve denilebilir ki: bu benim düşüncem, o halde doğrudur. Düşüncelerin çok değişik olması onun doğru olabileceği anlamına gelmez. İşte burada "yarın" ortaya çıkar. Birşeyin doğru olabilmesi için geçmiş nasıl açıklanıyor ise, aynı yöntem ile gelecek de açıklanması gerekir. Eğer gelecekte de benzer sonuçlar elde ediliyor ise o düşüncenin "gerçek" olma payı bir hayli yüksektir.

Biz teori kurgulamakta serbestiz. Bu teorilerin öngörüsü ile test edilmeleri onları daha da "gerçek" kılar. Bu gerçek, bağlar aynı kaldıkça geçerlidir. Kabul edilmesi gerekir ki her kurgulanan gerçek yeni bir bağ oluşturur ve böylelikle kurgular "eskimiş" olur. Her kurgu eskiler üzerine kurulur ve kurulduğu andan itibaren de eskir. Bu nedenle de hiç bir zaman kurgulamak sona ermeyecektir. Her kurgu kısmen doğrudur, onu yanlışlayacak başka bir teori ortaya çıkıncaya kadar.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen