Samstag, 7. Januar 2017

Neden "biz" değil?

Bazı düşüncelere göre "biz" denildiğinde herşeyin iyileşeceği zannediliyor ve "ben"in karşıtı "biz" olduğu varsayılıyor. Bu duruma aydınlık getirmek gerekiyor. Bu bakış açısına göre "ben" ile "ego" eşdeğer tutuluyor. Bence ego ile "ben"i ayırt etmek gerekiyor. Kendini bilen bir bene sahip olan biri ile egosu büyük biri arasında büyük fark vardır. Ben, kendini bilendir. Kendini bilen aynı zamanda başkasını da bilir, ne hakka sahip ise başkasının da aynı hakka sahip olduğunu göz ardı etmez. Büyük egoya sahip olan kişi ise sadece kendi hakkından, menfaatinden başka birşey görmez. Herşeyin kendisi için yapıldığını, yapılması gerektiğini zanneder.

"Biz" ise "ben"i içinde eritir. Gerçek bir benliğe sahip  olmayan toplum içinde erir gider ve o diğer fertler gibi ortanca biri olur. Herkese benzeme, hiç kimseden farklı olmama isteği askerde herkesi aynı giydirmeye veya komünizmde herkesi zoraki eşit yapmaya iter. Bu da ayrı doğaya sahip olan ve kendi içindeki potansiyeli keşfetmek isteyenler için bir zulüm kaynağı olur, çünkü onlar istedikleri gibi değil de onlardan istenilen hayatı yaşamak zorunda kalacaktır. Bu da düpedüz zorbalıktır. Aşık Veysel ne güzel demiş: koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa" .

Fikrin başka olmasından korkmamak lazım. "Biz" denildiği zaman o topluluk ayrı fikirleri içinde barındıran bir topluluk, çok benlikli bir topluluk olarak akla gelmelidir. Tek bir vücutta tek bir başı taşıyan değil, çok başlı bir vücut düşünülmeli. Bireysel anlamda belki buna şizofreni denebilir, ama en sağlıklısı budur. Bir kişinin olabileceği potansiyel elinden alındığı zaman o isyan edecektir. Bu da en kötü sonuçları doğurur, hayatta en kötü şey mutsuz fert yetiştirmektir. Bu da elinden alınmış potansiyel arkasından yakınanlar tarafından hissedilir.
Sağlıklı bir toplum değişik benli fertlerden oluşur. Toplumun sağlığı bireyin tutumu ile alakalıdır. Değişik benleri ayrı bir kaynak olarak kullanabileceğini fark ettiği zaman, değişik benlikler zenginlik kaynağı olur. Ona ne olabileceği için hem ayna, hem de yeni benlik keşfetmesi için fırsat tanınmış olur. Bazı düşüncelerin ima ettiği gibi çevreye tepki tek düze değildir. Aynı etki değişik tepkilere yol açar. Bunu kavramak ve buna fırsat yaratmak gerekir. Tek bir tepki beklenemez.

Şimdi yukardaki gerçek "biz" aslında "biz neden ortak birşeyler yapamıyoruz" türdendir. Gerçekten neden ortak birşeyler yapamıyoruz?  Bunun çoklu nedeni olabilir, Bence en büyük nedenlerden biri "gercek" amacı aktarmakta ve görmekte egosal duyguların üstün çıkmasından kaynaklanıyor. Ortak birşeyler yapmak için insan "bana ne getirir?" düşüncesinden sıyrılıp bütüncül düşünebilmelidir. Biz olma şansı insanların ne kadar büyük resmi görüp görememelerine bağlıdır. Bir işe başladığı zaman yaptığı işin nereye götürdüğünü bilmesi gerekir ki, ortak bir hedef için çalışasın. Aksi takdirde o sadece kendi menfaati için uğraşacaktır. Bir hedefi olup da yanına tayfa arayanların da o büyük resmi iyi gösterme kabiliyetine sahip olmalıdır. Ancak o resim kabul gördüğünde arkasından destek alabilir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen