Mittwoch, 24. Dezember 2014

Bahçıvan ve ihtiyar kadın

Avni Ballıbaba'nin bloğunda gördüğüm bir hikaye üzerine düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Hikaye şöyle başlıyor:

"İrlanda asıllı İngiliz yazar Bernard Shaw, ihtiyarlık yıllarında evinin bahçesiyle çokça uğraşıyordu. Bir gün karısını ziyarete gelen yaşlı bir hanım, onu elinde çapa, iki büklüm görünce tanıyamadı. Gözlüklerini düzelttikten sonra:

-- Günaydın bahçıvan efendi. Siz Shaw'ların yanında ne zamandan beri çalışıyorsunuz?  
-- Kendimi bildim bileli.
-- Verdikleri ücret sizi geçindiriyor mu?
-- Yalnız yiyeceğimi veriyorlar. 
Yaşlı kadın, bahçıvanın bu hâline acımış olacak ki:
-- Eğer benimle çalışırsanız, size yiyecek ve giyecekle birlikte, yeterli aylık da verebilirim. 
Diye bir teklifte bulunur.
Bernard Shaw:
-- Teşekkür ederim, bayan. Ne yazık ki ben, Bayan Shaw'a ömür boyu bağlıyım. 
    Der ve bu teklifi geri çevirir.
Yaşlı bayan biraz da kızarak:
-- Ama bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil… 
Bernard Shaw gülerek:
-- Hayır, Sayın Bayan… Biz buna evlilik diyoruz."

Yaşlı bayan halinden de belli olduğu gibi görme problemi yaşıyor. Shaw'lara ilk gelişi olmamalı ama yine de gözü bahçıvanı tanımayacak derecede bozuk veya Shaw'larda sadece Shaw'dan başka kimsenin çalışmayacağını bilmeyecek kadar unutkan biri. Her neyse, o adamın iki büklüm bahçede çalışmasına açımış olmalı ki Shaw'larda ne zamandan beri bu şartlarda çalıştığını sorar, eğer yardım etmek gerekirse yardım etmek için kollarını sıvamak istediğini belirtir. İki büklüm çalışan birine bir de para verilmediğini öğrendiği anda koruma içgüdüsü daha da tetiklenmiş olmalı ki ona kendisinde çalıştığı zaman hem para vereceğini hem de yiyecek vereceğini söyler. Shaw tabii ki bu teklifi kabul edemez. Yaşlı bayan durumun hala farkında değildir. Shaw'u hala gerçek bir bahçıvan olarak algılar ve dolayısı ile teklifinin reddedilmesine kızar ve karşılıksız çalışmanın kölelikten başka birşey olmadığını söyler. Shaw da bunun isminin evlilik olduğunu ima eder.

Bütün olay yaşlı kadının durumu yanlış değerlendirmesinden sonra, yani göz bozukluğunun sebeb verdiği yanlış algılamadan sonra başlar. Çok masum başlayan konuşma sonunda bir öğüt verme haline dönüşür. Ama hikayenin özünde öğüt yatmamaktadır. Belki de öğüt vermek Shaw'un aklının ucundan bile geçmedi. Birbirini kovalayan cümlelerin sonunda ve kıvrak zekanın da yaratıcılığı ile evliliğin kölelik gibi birşey olduğunu ima ettiğini söylemek Shaw'a haksızlık etmek olacaktır. Orada söylemek istenilen şey evlilik hakkında bir tespit değildir, Shaw'un Shaw olduğunu işaret eden bir sinyaldir o. Shaw "Ben bayan Shaw'un eşiyim." demekten başka birşey söylemez orada. Konuşmanın şekline bakıldığı zaman bundan başka birşey anlaşılamaz zaten. Konuşmanın şekline değil de içeriliğine dikkat çekenler orada verilmek istenilen bir mesaj olduğunu göreceklerdir. Ama bu yanılgısına ibarettir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen