Samstag, 11. April 2015

Hedef, bilim, etik ve politika üzerine

İlk bakışta bu dört şey birbirine alakasız ve tesadüfen dizilmiş kelime yığını gibi gelebilir. Doğrudur da. Ama çoğu zamanki olduğu gibi ilk akla gelen şey doğru olmayabilir. Bu nedenle bu dört kelimenin birbiri ile olan yakınlığını aktarmak istiyorum. O kelimeler birbiri ile o kadar bağlantılı ki ve hatta hergün otomatikman yaptığımızı da görünce çok şaşıracaksınız.

Hedef gelecek ile ilgilidir. Hedef ne yapmalıyım? sorusuna yanıt verir. O geleceğe atıfta bulunur, yanlız bu atıfın gerçekleşebilir olması garantili değildir. Hedef sadece gidilecek yolu veya istikameti belirler. Henüz hiç birşey denenmemiştir.

İşte bu konumda bilim araya girer. O şimdiye kadar denenmiş olan şeylerle gelecekte düşünülen hedefin olumlu sonuç verip veremeyeceğini söyler. Yani o "ne yapabilirim?" sorusunu yanıtlar. Mesela iki uçurum arasına siz bir köprü kurmak istiyorsunuz. Neyi ve hangi malzemeleri kullanmanız gerektiğini bilim söyler. Her ne kadar harç karan bir işçi bilimsel yöntem kullandığının farkında olmasa bile o betonu karmak için kullandığı kum, çimento, şu ve diğer katkı maddeleri bilimsel yöntemlerle tespit edilmiş ve köprünün üstünden geçen ağırlığı taşır derecede tasarlanmıştır. Eğer hesaplar sonucunda var olan malzeme ile köprü üzerinden geçmesi beklenen yükün taşınamıyor olması yapilabilirlik konusunda son noktayı vuracaktır.

Şimdi hedefi belirledik, yapılabilir olduğunu da hesapladık, başka bir sorun daha ortaya çıkıyor. Etik bu konuda şöyle bir yaklaşımda bulunuyor? Yapmak istediğim herşeyi yapmak zorunda mıyım? Yani ne pahasına olursa olsun, uçurumun bir köprü ile birleştirmesi mümkün olsun, etiksel yaklaşımda sorulması gereken soru köprünün doğayı ve içinde yaşayan canlıların da yok edilmesinin göze alınıp  alınmaması hakkına sahip olup olmadığıma yanıt getirmesidir. Doğayı katletmek sadece oradaki yaşayan canlıları ilgilendirmiyor, aynı zamanda kendi yaşam alanını kısıtladığı gibi gelecek nesilin hayatını da hipoteklemiş oluyor. Bu sorumluluğun farkında olup, yapılabilir olanı "yapmalı mıyım?" sorusu yanıtlanması gerekiyor.

Yukardaki sorunlar hallolduğu zamandan tibaren iş icraata geçmiştir ve o köprünün "nasıl yapılacağı" konusunda organizasyon gerçekleşmesi gerekir. Maddi sorunların giderilmesi, yapacak firmaların bulunması, çevreye dikkat edilmesi gibi sorunların organize edilmiş olması ile politika ilgilenir. Politika eylemin gerçekleşmesi ile ilgilenir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen