Mittwoch, 19. April 2017

Darwin ile makarna

Maslow'a göre insanın ilk önde gelen ihtiyacı ayakta kalma ihtiyacıdır, ondan sonra sırası ile güvence, sosyalleşme, bireysel ihtiyaçlar ve kendini geliştirmektir. Olaya bu çerçeveden baktığımızda makarnanın ne anlama geldiğini daha iyi anlarız, makarna fiziksel bütünlüğü sağlamak için ilk gerekli olan besin maddesidir. Maslow çok doğru olarak "aç insan felsefe yapamaz" demiş. Aç insan bunu kavradığı için çevresel şartlara ayak uydurup hayatını sürdürmek isteyecektir. Hayatını sürdürmek için çevreye uyum sağlamasını da Darwin açıklıyor, o diyor ki sadece çevreye ayak uyduranlar hayatını sürdürebilir.

Tabii ki bu durum bazı kesimler tarafından hor görülebilir. Güvenceyi sağlamış, karnı tok olanlar tarafından bu durum hor görülebilir, çünkü hayatta kalma savaşının ne olduğunu pek bilmez o. Onun gibi herkesin derdi kendini geliştirme olduğunu zanneder. Her ne kadar kendini geliştirmekten karın tokluğunu anlasa da diğerinin ihtiyacını göz ardı eder, hatta küfürler bile yağdırır, onun gözünde kendini geliştirme iyi yemek yemek olduğunu zanneder.

İnsan kendi kendini geliştirdiğinde başkasının da gelişmesi için iz bırakır, başkasının da aynı yolu izlemesini ister. Dahası Maslow'un piramidinde birinci ve ikinci şıkkın değişmesi için elinden geleni yapar. Kendini geliştirmek, çevre ile bir bütün olursa daha verimli olur. Çevresi için birşey yapmayan ile sadece kendi karnını doyurmak için yaşan arasında o halde fazla fark yoktur. İkisi de birinci basamakta kalmıştır.

Değişim ve gelişme durumun anlaşıldığı zaman olur, tek başına degil hep beraber olur. Karşı tarafın durumuna empati ile yaklaşmakla, onun derdini anlamakla ancak kalıcı çözüm getirebilir. Her suçlama karşı suçlamayı ve savunmayı beraberinde getirecektir dolayısı ile çözüm yolunu tıkayacaktır. Gelişmek için gerekli olan "makarna" ihtiyacı giderilmediği zamana kadar hiç birşey değişmeyecektir. Şu anda bazı kesimler bunu anlamışlar ve gerekeni yapmışlardır, ama ne pahasına? İnsanları geliştirmek aşkına mı? Hayır, onları daha da bağımlı kılmak için. O halde yapılan yardım bağımsız kurumlar tarafından yapılmalıdır. Ancak ve ancak onuru zedelenmemiş insanlar daha onurlu işler için ellerini sıvayacaktır.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen