Samstag, 26. Dezember 2015

Anlamak üzerine

İnsanoğluna verilen yeti açık olma üzerinedir. Açık sisteme sahip olduğu için erişkin olma zamanı da hayvanlar ile karşılaştırıldığında bir hayli uzun sürer. Erişkin olması yaklaşık 20 yıl kadardır, bu süre içersinde normalde aile içersinde güvence altındadır. Bu zaman esnasında sadece sosyalleşmenin gerektirdiği kuralları öğrenmez, aynı zamanda irtibata geçtiği insanların niyetini de okumayı öğrenir. Kimin dost-düşman olduğunu, kime güvenmesi gerektiğini, kimin yardıma muhtaç olduğunu, kimin yalancı olduğunu,... ve bunlara benzer binbir türlü özellikleri erişkin oluncaya kadar öğrenmek zorundadır ki iyi bir hayat sürdürebilsin.

Her ne kadar o kuralları öğrenirse o kadar daha kolay karşıdaki kişi ile empati ve dolayısı ile onunla daha sağlıklı ilişki kurabilir. Öğrenilen kuralların yine de herşeyi belirlemediğini zamanla anlar. Onlar sadece oyunun çerçevesini belirlediğini, yine de her oyuncunun kendine göre oyun oynama yöntemi olduğunu zamanla anlar. O kurallar sadece ve sadece insanlar arasında anlaşmayı hızlandırdığını, ama yapılan hamleleri belirlemediğini görür.

Bazı görüşler vardır, onlara göre o kurallara bire bir uyulduğunda herşeyin iyi gideceği vaat edilir. Onlar için mevcut olan tüm kurallar insanın karakterini belirlemekle kalmaz, o kurallardan hariç başka birşey olmadığını da savunurlar. Bu görüşü desteklemek için ona metafiziksel bir süs verirler ki uyması daha kolay olsun. O kurallara karşı gelenler sadece çerçeve dışına çıkılmış olmaz, aynı zamanda yüce güçlere de karşı gelmiş olur, yani günah işlenmiş olur.

O kurallara bire bir uyulmasını isteyenler, kuralların metafiziksel yapıya sahip olduğunu kavradıktan sonra o kuralları koruyacak bekçi de tayin ederler. Bu bekçiler bundan itibaren iyilik melekleridir. Onlar sadece ve sadece kuralları ve ona karşı gelenleri takip etmekle meşguldürler. Herşey belirli olduğu için sadece kuralları ezberlemek kafidir. Anlamak, onlar için kuralları öğrenmekten öteye geçmez. Kurallara uyanlar iyi, uymayanlar kötüdür.

Diğer tarafta kuralları insanlar arasında bir anlaşma olarak kabul edenler ve o onların yeni bir piyes için sadece kullanma malzemesi teşkil ettiğini anlayanlar için durum biraz daha değişiktir. Onlar için hayat satranç oyununa benzer. Her ne kadar oyun kuralları belli olsa da Hiç bir oyun diğerinin aynısı değildir. Kuralları bilmek yeterli değildir. Hangi hamlenin nasıl ve ne zaman geldiği de önemlidir. Anlamak için her yiğidin yoğurt yiyişi de incelenmesi gerekir.

Hem oyuncuya hem de onu yorumlayana serbestlik tanıyan görüş anlamak üzerine kuruludur. Onun için olması gereken birşey yoktur, olan zaten olacağı gibi olmuştur. Eğer bir terslik var ise, o da yorumlamak için kullandığı malzemededir, yani onun için davranış yanlış olamaz, olsa olsa o davranışı betimlemek için kullandığı teori yanlıştır. Kurallara birebir uyulmasını isteyenlere göre anlamak kuralları yerine getirmekten ibarettir. Onun için bütün sorun olması gerektiği gibi davranılmamış olunmasından kaynaklanır. 

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen