Sonntag, 27. Dezember 2015

Zaman nedir?

Zaman, sorulduğunda bilinmeyen ama sorulmadığında bilinen birşeydir. Geçmiş ile gelecek arasındaki bağlantıyı kurandır. Geçmiş, olup bitendir, bir daha geri gelmeyen, gelecek ise gelmediği için herşeye açık olandır. Geçmiş hatırlanır, hatırlamak için de hafıza edici bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. İnsanda bu görevi beyin üstlenmiştir, ama hafıza etme sınırı kısıtlıdır. Bu nedenle hafızasını genişletmek için yardımcı araç ve gereçler üretilmiştir. Hafıza, yazı, fotoğraf ve bilgisayar gibi geçmişi saklama tekniklerinden yararlanır.

İster yazı olsun, ister fotoğraf veya bilgisayar, hepsi geçmişte belli bir noktayı hafıza ederler, hafıza karanlıkta gerçeğe el feneri ile ışık tutmaya benzer. İşığın tutulduğu yer aydınlanır, diğer taraflar aydınlanmayı bekler. El fenerinin ışıttığı yer etraftaki kaosa bir nevi düzen,  anlam verir. İsik tutma, dikkat verilmesi gereken yerin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda ışık tutar. Bu nedenle işaret edilen yerler sürekli eksiktirler, onlar bir amaç için veya bir gaye için gerçeği (her ne kadar gerçekten söz edebilirsek) noksan gösterirler.

Geçmişten bahsederek kaotik bir duruma düzen katmış, onu anlaşılır hale getirmiş oluruz. Amacımız düzenleyici etkinlik ile gelecek olgular için bir tahminde bulunmaktır. Geçmiş olaylardan yola çıkarak geleceği simule etmek amaçlanır. Simülasyon birşeyi gerçekleşmeden hayalde veya siber alemde gerçekleştirmeye denir. Hiç kimseye zarar vermeden olacakmış gibi yapmaya denir.

Aslında bu işlemi çoktan beri yapıyoruz. Beyin hikaye anlatarak olabilecek senaryoları çiziyor. Bu isleme simülasyon değil de, biz hikaye diyoruz. Hikaye adı altında şimdiye kadar yaptığımız şey, simülasyondan başka birşey değildi. En iyi simülasyon beklenti ile öngörülen olgunun uyuştuğu zamandır. Uyuşma gerçekleşmediği takdirde geçmişe yönelttiğimiz el fenerinin yönünü değiştirmek gerekiyor. Aynı yere ışık tutarak değişik cevap alamayız. Görüldüğü gibi hem geçmişin yüzü ona sorulan soruya göre değişiyor, hem de geleceğin yüzü.

Yukardaki anlatılan mekanizma sayesinde gelecek hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Tek bir geçmiş görüldüğü gibi bize tek düze bir gelecek sunuyor. Geleceğin açık olması geçmişin de değişik sorularla sorgulanması sayesinde olur. Tek bir soruya takılıp kalanın geleceği de aynı soru çevresinde cereyan eder. Zamanın değişmesi, hem geçmişi sorgulama yönteminin de değişmesi anlamına gelir, hem de geleceği kısır döngüden kurtarır. O halde hem gecmis hem de gelecek açıktır.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen