Samstag, 15. März 2014

Bazen tarih tekerrürden ibarettir

Şartlar aynı olmasa bile aynı alışagelmis davranışlar tekrarlanıyor olduğu görülür. Birinci dünya savaşından sonra yeni bir devlet kuran Atatürk din adamlarının yetkisini sınırlamakla suçlanmışti. Oysa o zamanki din adamlarının ne yaptıkları söylenmezdi. Tarih bilgim yeterli olmadığı için sadece spekülasyon yapacağım. Bugünkü durumları gördükçe eski durumların da pek değişik olduğunu zannetmiyorum. Yanlız bu durumun incelenip açıklığa kavusturulmasinda fayda olduğu kanısındayım. Tarih bilgisi olanlara buradan çağrı yapıyorum. O zamanki durumu bugüne bakarak karsilastirin. Hangi benzerlikler vardı? O zaman da cemaatin gücü ne kadardı? Onların da yürürlükte olan devlete karşı örgütlenmeleri var miydi? Ancak bu sorular yanitlandiginda Atatürk'ün getirdiği bazı cemaatlare karşı olan sınırlamalar anlaşılabilir. Ancak o zaman Atatürk'ün din düşmanlığı ile suclanmasinin ne kadar doğru olduğu anlaşılabilir.

Şu anda paralel devletten söz ediliyor. Cemaatin gücünden bahsediliyor. Hiç kimse fark etmeden tüm devlet kurumlarının içine sızdıklarından bahsediliyor. Görünüşte politik bir güce sahip olmamalarina rağmen kurumların işleyişini kendi lehine cevirebildiklerini Ergenekon ve Balyoz davalarında çok net şekilde görmek mümkündü. O zamanlar için çok kesin gözü ile bakılan delillerin sahte olduğu teker teker ortaya çıktı, aksi halde içerde yatanları şu anda çıkarmak imkansız olacaktı.

Yöntem açısından bakıldığında gizli bir örgütün gücü eline geçirmek istediği ama bunu demokratik yollardan değil, din kardeşliği altında yaptığını görmek mümkündür. Müritlerinin söylediklerini uygulayan, yürürlükteki yasaları kendi lehine çevirmesini bilen, polis teşkilatı ile de uygulatmayi sağlayan devlet içinde bir devlet. Bu nedenle paralel devlet denmesi çok yerinde bir tabirdir. Atatürk zamanında da aynı cemaatin kurucusu aynı yöntemlerle devlet kurumlarını işlemez hale getirip tüm gücü eline geçirmek mi istedi sorusu insanın aklından geçmiyor değil. Eğer bu sav doğru ise Atatürk'ün gereksiz yere din düşmanlığı ile suçlanması yanlıştır. O da bugün olduğu gibi devleti haksız yere ele geçirmek isteyenlerden temizlemiş olamaz mi? Bilmiyorum ama paralellik var.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen