Freitag, 7. März 2014

Kim yaratti? Kim buldu?



Bu iki soru da inanç üzerine kuruludur. Iki görüşte birşeyin nedeninin tek bir faktöre bağlı olduğu kanısında. Iki görüşte bir şeyin kaynağı bulunduğu zaman, o şeyin anlaşılır olduğu kanısında. Iki görüşte olaya tepeden bakıyor, gözle görülen sonucun kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor. Olaylara sondan bakıldığı zaman gerçekten herşeyin öyle olması zorunlu olduğu gözüküyor, o şey öyle olmalıydı, başka türlü olamazdı. Bu kanı sadece ve sadece olayı basitlestirerek oluyor. En belirgin, göze carpan etkenleri tek etken olarak kabul etmek diğer küçük, ilk hitapta gözle görülmeyen, ama cok daha önemli etkenleri yok saymakla olur. Birşeyin oluşumunda cok çeşitli etkenler rol oynar. Bu etkenleri teke indirgemek olayı basitlestirmektir.

Bir şeyi kimin yarattığını bulmak veya bir şeyi ilk olarak kimin bulduğunu bilmek belki bulmaca çözme işine yarayabilir ama o şeyi gerçekten de anladığımız anlamına gelmez, çünkü mekanizmanın kavranildiginda aynı yöntemle aynı sonuca gelinmesi gerekiyor. Biz problemi sadece bir iki faktöre indirgedigimiz için aynı sonuca ulasamiyacagiz. Aynı sonuca ulaşmak için etken faktörleri teker teker ayıklamak ve arasındaki ilişkiyi anlamak gerekiyor. Sadece pozitif etkenleri değil, aynı zamanda parametrelerin değiştirildiği zaman neye yol açacağını da bilmek gerekiyor. Negatif etkenlerin neye yol açacağını bilmek gerekiyor. Ancak kapsamlı bir incelemeden sonra bir insan beklenilen ile aynı sonuca ulaşabilir. O halde birşeyi kimin yarattığını bilmek, veya kimin bulduğunu bilmek hiç birşey ifade etmiyecektir. Bu olsa olsa birşeyi bildiğini zannedenin gururunu oksayacaktir. Bu sözde bilgiye sahip olmakla hayata anlam katılmış olunmuyor.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen