Samstag, 8. März 2014

Ne yapmali?



Insanlarin kafasi cok karisik, cok. O kadar karisik ki ne yapacaklarini bilemeyecek derecede karisik. Ülke su anda bölünmüs durumda. Denilecek ki bir ülke bölünmeden önce birmiydi? Tabii ki degildi, olmasi da gerekmiyordu zaten ama bu bölünmüslük baska bölünmüslük. Bu bölünmüslük bloglasma bölünmüslügü. Düsünceden aciz kalanlarin taraf tuttugu bir bölünmüslük. Ortada carpisan iki taraf var ve bu taraflar tüm ülkenin gündemini belirlemeyi basariyorlar. Bilmiyorum artik, millet düsünmekten mi aciz, yoksa kendi yerine düsünüldügü zaman haz mi aliyor, nedeni ne olursa olsun ülkede bir bölünmüslük var. Aslinda birbirleri ile carpisanlara söyle denmesi gerekiyordu: „Siz kendi basiniza carpisin, bizim baska isimiz var.“ Ama durum öyle degil. Olayi seyredenler sadece seyir etmekle kalmiyorlar, olaya müdahale etmeyince rahatlamiyorlar.

Ben bu durumu, sokakta kaza olduktan sonra milletin oraya üsüsmesine benzetiyorum. Insanlarimiz o kadar merakli ki kendilerini ilk yardim servisi zannedip olaya müdahale etmeye kalkismaktan alikoyamiyorlar. Kazanin cevresi o kadar insanla doluyor ki gercek yardim etmesi gereken insanlarin isini bile zor durumda birakiyorlar. Niyetleri iyi olmasina iyi ama sorun cözmek yerine sorunu sorun katiyorlar. Milleti kazadan uzak tutabilmek icin cevresine cember örülmesi gerekiyor. Ilk yardim personelinin yaninda orayi muhafaza edecek, görevlilere de ihtiyac oluyor. Neden insanlarimiz her gördügü seyin üzerine üsüsüyorlar? Yetkin olup olmadiklarini bilmeden neden hemen olaya müdahale etmeye calisiyorlar? Insanlarimiz neden kendilerini unuturcasina bu denli yardima kosuyorlar? Yardim etmesi kötü bisey degildir ama insan yardim edebilecek kapasitede olup olmadigini da bilmelidir. Hem orada o isin ehli olanlar varsa kendini bir adim geri cekip calisanlara kolaylik saglamasi gerekir.

Bu tedirginlin altinda „hizmet“ vermenin ne kadar önemli oldugu kanisinin hakim oldugu görüsü yattigini zannediyorum. Anlamsizlasmis hayatta birilerinin yardimimiza ihtiyac duymasi bizim de bir ise yaradigimizin bir kanitidir diye algiliyoruz. O güne kadar hic birsey yapmasak bile günün birinde yardim edebilecegimizi görmek, bizim de bir ise yaradigimizi fark etmek cok hos bir durum. Baska türlü anlamsiz bir hayat baskalarina hizmet götürüldügü zaman anlam kazaniyor. Birilerinin bize muhtaci olmasi kendimizi yüceltiyor. Yardim ettigimiz icin degil, kendi duygularimizi törpüledigimiz icin hayat anlam kazaniyor, gönlümüz oksaniyor.

Uzun zaman cocuk yetistirmis anneler bilinir. Cocuklari icin saclarini süpürge yaptiklarini söyleyen anneler vardir. Gercekten de dogrudur, onlar cocuklarinin her istegini gözlerinden okumuslardir. Cocuklarin hayatini kolaylastirmak icin herseyi yapmaya hazirdirlar. Onlarin hayatina anlam kazandiran sey bir ise yaradiklarin duygusudur, yani hizmet etmeleri hayatlarina anlam verir. Asil sorun cocuklari eriskin yasta evden ayrilmak istedikleri zaman meydana cikar. O kadinlar cocuklarin evi terk etmesine asla razi olmayacaktir, cünkü cocuklari evi terk ettigi zaman yine bir ise yaramadigini görüp hayati anlamsizlasacaktir. Binbir türlü oyunlarla cocugu eve baglamaya calisacaktir, yeter ki hayati tekrar anlam kazansin.

Memleket problemleri pesinde kosanlar da iste böyle anlam pesinde kosanlardan pek farkli degildir. Asil problemi kavradigini zannedenler, o zamana kadar anlamsiz hayatlarina anlam katmak icin ellerini kollarini sivazlayip yardim etmeye koyulmak isterler. Eline gecen firsattan hemen faydalanip onlar da „hizmet“ vererek anlamli bir hayat sürdürmek isterler. Hayatinda tek amaci birilerine yardim etmeyi beklemek olan bu vatandaslari hor görmemek lazim. Anlamli bir hayat onlar icin kendileri birileri tarafindan kullanilincadir. Onlar kullanilmak icin birilerini beklerler. Tek baslarina cocugunu evden salmayan anneler gibi ne yapacaklarini bilmeyenlerdir bunlar. Hayatin yükünü ancak kendilerini unutturan gönüllü hizmet vermek alir. Birileri bunlari peslerinden sürükleyip hizmet vermelerini talep ettiginde bunlarin hayatlari anlam kazaniyor. Gönüllü kullanilmak istedikleri icin kullanildigi söylense bile pek aldiris etmeyeceklerdir, cünkü kullanilmak hayatlarina anlam kazandiriyor. Anlamli bir hayat anlamsiz bir hayattan sürekli iyidir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen