Mittwoch, 26. November 2014

Hakikat ve kaba taslak üzerine

Hakikat üzerine konuşulduğunda onun diğer ögelerden bağımsız ve onlardan ayrı olduğu akla gelir. Kullandığımız dil de zaten bunu destekliyor. Mesela taş diyoruz, ve taşın diğer ögelerden ayrı olduğunu zannediyoruz. Normal şartlarda bu doğru sayılır, çünkü günlük işimizi görmek için taşın zamanla aşındığını, onun da form değiştirdiğini belirtmek gerekmez. Biz, onu sürekli hiç değişmez olduğunu varsayarak isimlendiriyoruz. O taşdır ve ebedi taş kalacaktır, çünkü biz ona isim verdik bir kere.

Her isim koyma o şeyin ebedi yaşayacağı hissi uyandırır. İsimlendirmek kaba taslak bir iştir. O herşeyi basitleştirir. Ama olayın özü iki cismi sınırlayan bölgede cereyan eder. Enteresan olan şey o periferi bölgesinde olup bitenlerdir. Hayat işte orada başlar, çünkü orası belirli olmayan bölgedir. Birşeyin neye dahil olduğu tartışmalı o bölgelerdir.

Futbol maçlarında bile topun kaleye girmesi pek heyecanlı değildir. Onun durumu bellidir, ama asıl heyecanlı olan sahneler kritik durumlardır. Topun kale çizgisini geçip geçmediğini saniyede hakemin doğru tespit edip edemediğidir ve bunun sonrasında gelen hakikat bulma tartışmaları.

Fizikte de Newton denklemi yerçekimini betimleyen işe yarayan bir basitleştirmedir. O basitleştirme ile çoğu problemler kısa yoldan çözülmektedir, yanlız bu denklem bir şeyi kaba taslak hesaplamak içindir. Mikro ölçekli objeleri betimlemek için Einstein denklemine ihtiyaç vardır. O olguları daha incelikli betimler.

Şimdi hakikati aradığımızda hangisinin daha hakiki olduğunu söyleriz? Bilinmelidir ki burada iki teori de olayları kendi alanları içersinde betimler. Belki de bizim bilmediğimiz üçüncü bir teori herşeyi kapsayan bir teori olacak ve bu ikisi onun yanında basitleştirilmiş bir teori olarak kalacak. Bilmiyoruz. Hakikatin ne olduğunu bilmiyoruz. Görü organlarımız sınırlı ve dolayısı ile görüş açımız da sınırlı. Sınırlı bir dünyada sınırlı görüş alanına sahibiz. Bu nedenle hakikati bilmiyoruz.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen