Donnerstag, 12. Februar 2015

Aldatma üzerine

Onca insan neden sevmediği veya tat almadığı bir ilişkiyi devam ettiriyor? Neden o tat almamasına rağmen evlilik ilişkisinin yanında paralel bir başka ilişki kurmaya muhtaç kalıyor? Oysa ilk bakışta hoşnut olunmayan bir ilişkiyi sürdürmenin anlamsız olduğunu düşünmek çok mantıklı geliyor olmalı. Öyle ikili bir ilişkiyi yürütmek gerçekten de anlamsız mı? Yani ilişkiye giren bu konuda ne düşünüyor? Hangi hesapları yapıyor? Bu irdeleme diğer eşi tarafının bakış acisi değil, yanlız ve yanlız aktif partnerin penceresinden olup, herhangi bir değerlendirme içermemektedir. Bu konu hassas olduğu icin bu yazının ne aldatmak için ne de onu lanetlemek için yazıldığını söylemek baştan gerekir. Bu yazı sadece olaya ışık tutma amaçlıdır.

Aldatmanın çok nedeni olabilir ama inanıyorum ki hem aldatıp hem de bozuk ilişkiyi sürdürmeyi devam ettirmek isteyenler bile konunun pek farkında değiller. O halde bozuk ilişki neden devam ettirilir? İlişkiyi devam ettirmek için iki neden görebiliyorum. Nedenlerin sayısı artabilir ama bu ikisi içlerinden en önemlisidir diye düşünüyorum.

Birinci neden ayrılmanın pahalı olduğu için bir kere alınmış evlilik kararı devam ettirilir. Boşanmak istendiğinde ne gibi yükün partnerlere geldiğini düşünmek gerekir. Evlenmek için yapılan düğün masraflarından tutun eşi o adımı atması ve ikna olması için sarf edilen zamana kadar hepsi pahalı işlerdir. Sarf edilen çaba ne kadar çok ise eşler birbirine o kadar sıkı bağlanırlar ve ayrılması da bir hayli zor olur. Ayrılmak hem maddi yönden pahalı olur, hem de manevi açıdan pahalı olur, çünkü maneviyetin parası histir ve ayrılırken verdiği acı ise değerin göstergesi. Bu anlamda ne kadar masraf yapılmış ise o kadar partnerler birbirine bağlı kalırlar, çünkü ayrılıp da tekrar aynı bir düzeni kurmak çok zaman ve masraf edecektir. Bu nedenle herşey olduğu gibi devam eder.

İkinci nedene gelecek olursak bu çiftlerin ayrılmasında el alemin gözünde nasıl bir etki yapacağından kaynaklanır. O zamana kadar iyi bir aile izlenimi verenler ve sosyal ağa sahip olanlar bu görüntüye leke düşürülmesini asla isteyeceklerdir. Dışa karşı iyi bir aile süsü verip alacakları tepkiyi önlemek için yine hoşnut olmadıkları ilişkiyi sürdürmek zorunda kalacaklardır. "Komşu bana ne der?" korkusu ilişkiyi sürdürmek için bazen kafi gelir.

İlişkiden hoşnut kalmayanlar yine de kendilerine bir kaçamak bulurlar. Onlar dışa karşı ne kadar iyi görünme çabası sarf etseler de kendi hislerini doyurucu şeyleri yapmayı da ihmal etmezler. Doktor Jekll ve Mr. Hyde gibi hiç kimsenin bilmediği gizli bir hayat yaşarlar. Dışa karşı doktor Jekll  sergilenir, herşeyin düzgün gittiği sağlam bir aile hayatı sunulur, içten içe ise esrarengiz olan Mr. Hyde, içinde vahşi duyguların barındığı ve kendini gösterdiği bir adam.

3 Kommentare:

  1. Selam Turan,
    Bu konuda ahlak ve cinsellik bilgisinin önemli ve cinselliğin, yalnız fizyolojik özellikler olmadığı
    Ruhsal ve fizyolojik bütünlük…
    Ve
    Sebep ve nedenleri çok olabilen aldatma ile başlayan bozuk ilişkilere devam etmenin
    toplumsal şartların gerekçeli, gerekçesiz etkileri…
    Olduğunu düşünüyorum.
    Emeğine teşekkür ederim. Sevgiler.

    AntwortenLöschen
  2. Selam Turan,
    Bu konuda ahlak ve cinsellik bilgisinin önemli ve cinselliğin, yalnız fizyolojik özellikler olmadığı
    Ruhsal ve fizyolojik bütünlük…
    Ve
    Sebep ve nedenleri çok olabilen aldatma ile başlayan bozuk ilişkilere devam etmenin
    toplumsal şartların gerekçeli, gerekçesiz etkileri…
    Olduğunu düşünüyorum.
    Emeğine teşekkür ederim. Sevgiler.

    AntwortenLöschen
  3. Avni baba, yorumun için teşekkürler.

    AntwortenLöschen