Mittwoch, 4. Februar 2015

Hümanist olmak

Din uğruna veya herhangi bir ideoloji uğruna başa geçenlerin zaafı olmalıdır ki, cenneti inşaa etmeye yeltenirken cehennemi beraberinde getirmişlerdir. Sözde getirmek istedikleri cenneti itaat etmek ile karıştırıyorlar, tek bir insan tipi ile karıştırıyorlar. Oysa insanlar o kadar değişiktirler ki, onlar içinde yaşadığı değişik doğa şartlarına, geliştirdikleri kültüre ve kültür değişimine ayak uydurma şansına sahiptirler. Değişik olması ve değişik ortama ayak uydurabilme yetisi ona her ortamda yaşamını sürdürebilme şansı tanımıştır. Bu nedenle dünyanın her tarafında bulunduğu çevreye ayak uydurmuş insan görülebilir. Hatta ve hatta bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalıp da başka bir yere göç edenler bile yerleşecekleri yeni ortama kolaylıkla ayak uydurabilmişlerdir. Bu onların açık bir sisteme sahip olmasından kaynaklanır. Açıklık, değişken ortamda ona en uygun davranma seçeneğini sunar. O hazır kazanılmış bir yetiyi, çoğu hayvanlarda bu böyledir, uygulamıyor. Bu tür hayvanlar çevre değiştiği zaman yeni şartlara ayak uyduramadıklarından dolayı kaybolmaya mahkumdur.

Çevre değişimine karşı  verebilecek yanıt, genelde seçebilecek belirgin iki yöntemledir, ya değişime kendi değişimi ile yanıt vermelidir, ya da kendisi aynı kalıp çevreyi de değişmez hale getirmektir. Değişimden korkan ikinci yöntemi benimser. O aynı kalmayı tercih eder, çevresini de kendi ihtiyacına göre yönlendirmek ister. O aynı kalacağı için çevreyi değiştirmek tek çaresidir. Sadece kendisinin aynı kalmasını istemez, o herkesin aynı olmasını da ister. Herkesi aynı yapmakla problemlerin yok olacağını, cennetin de kurulacağını vaat eder. Oysa yaptığı tek şey kendi ayak uyduramamasını ödüllendirmektir.

Hümanist biri değişimi kabul eder ve dolayısı ile herkesin çevreye değişik yanıt verme yetisi olduğunu da kabul eder. Değişikliğin kazanım olduğunu bilir o. Geleceğin ne getirdiğini bilmez o, bilinmeyen geleceğe karşı en iyi hazırlık çok çeşitliliği desteklemek olacaktır, biri başarılı olamayacağı zaman başka birinin davranış şekli mutlaka aranan soruna yanıt getirecektir. Tek tip sistemde, sistemin uyuşmadığı durumda tüm sistem yok olmaya mahkumdur, oysa değişime açık sistem kendi içinde hayat sürdürebilme mekanizması geliştirir. Bu birileri tarafından öngörüldüğü için değil, birilerinin yönlendirdiği için hiç de değil, bu evrimsel bir olaydır. Bulunduğu koşula onca değişik yanıt verme mekanizmasından en az biri tutacağı için onun türü ayakta kalacaktır. Hümanist bu değeri bilir ve geliştirir.

2 Kommentare:

  1. Selam Turan,
    Başka olma ve başka olanı hoş görme, benimseme, saygı gösterme de zorluk çekildiği…
    Sık yaşanan çatışmalar ve şiddet ortamları artmasıyla insanlığın kaos içinde olduğu, devam ettiği sürece, hümanizm anlayışının günümüzde sorun olmaya devam edeceğini…
    Ve
    Düşünen, çalışan, üreten insan her şeyin ölçüsü, HÜMANİZM her türlü ahlak anlayışının özü olduğunu düşünüyorum.
    Emeğine teşekkür ve Sevgiler...

    AntwortenLöschen
  2. Avni baba, yorumun benim için çok önemli. Teşekkürler.

    AntwortenLöschen