Sonntag, 7. September 2014

Haz almak tehlikeli midir?

Haz almanın çoğu dinler tarafından hoş görülmediği aşikardır, bilhassa içinde yaşadığımız islam dininin hazza karşı sergilediği tutum çok daha serttir. Her konumda asketik bir tutum sergileyerek vücudu zihinden ayırmaya çalışır. Ayrım yaptığı için de vücudu lanetliyebiliyor, zihne ise yüksek değer biçebilmektedir. Vücudu kontrol altına alabilmek için bazı yöntemler geliştirip, acı çektirmeyi mükafatlandırmış ve istenilen bir durum haline getirmeyi başarmıştır. Mesela gün boyunca oruç tutulduktan sonra iftar geldiğinde en güzel yemekler onu mükafatlandırmak icin olduğu gibi.  Genelde vaat edilen mükafatlar öbür dünyada tahsis edileceğinden, kısa süren hayat içinde haz almayı ertelemek pek de zor sayılmayacaktır. Karşı cinsiyete duyulan yakınlığın mükafatı cennette misli misline geri döneceği vaat edilir. Bu durumda da şu anki alabileceği hazı kolaylıkla erteleyebiliyor.

Bireyi kendi vücudundan ayırdığı gibi kadın ve erkeği de birbirinden ayırıyor. Karşı cinse yaklaşmanın tek nedeni soyunu devam ettirmek için yapılması gereken mekanik bir işlem haline gelebiliyor. Cinsellik haz alındığı için değil, görev olduğu için yerine getiriliyor. Her şekilde kadını çekici kılacak olgular saklanmak şartıyla örtülmekle kalmıyor, aynı zamanda onun yaşam alanı da erkeklerinkinden ayrılıyor. Böylelikle cinsiyetler beraber yaşamak yerine iki ayrı dünyada, birbirlerini tanıma fırsatı bulamadan görev icabı yanyana yaşıyorlar. Onlar kendilerine vaat edilen görevi yerine getirmek için kendilerine biçilen rolleri üstleniyor, kendi hayatlarını yaşayamıyorlar.

Yaşama ayrım getirmekle ve ayrı olana belli roller biçerek hayat basitleştirilebiliyor. İyinin ve kötünün ne olduğu, neyin önemsenmesi gerektiği belirlenmiş oluyor. Zihnin vücuttan daha önemli olduğunu bu nedenle önemsiz vakanın hor görülebileceği sonucu ortaya çıkabiliyor. Vücudun hor görüldüğü o camiada toplanan insanların genelde tombul yapıya sahip olmasından anlaşılır. İyinin kötünün belli olduğu dünyada neden spor yapılsın ki? Kötü görülen vaka spor ile neden mükafatlandırılsın ki? Geçici dünyada buna zaman ayırmak günah değil mi?

Ne kadar ayrım ile hayat basitleştirilmiş olsa da, o kadar da yozlaşabiliyor. Görev tahsisi ile cinsiyetler arası çatışmayı belli derecede, roller dışına çıkılmadıkça önleyebiliyor ama diğer taraftan oyun oynamayı da ortadan kaldırmış oluyor. Oyun karşı cinsi beğendikten sonra onun dikkatini üzerine çekebilmek için yapılan hamlelerden oluşur. Makyaj yapmak kadınlarda, vücut geliştirmek ise erkeklerde en belirgin oyunlardan bir tanesidir. Tiyatrolara konu olan dramlar kadın erkek ilişkisi üzerine kuruludur. Ferhat bile sevdiği Şirin'i elde edebilmek için kayaları oymuştur.

Oyun oyuncunun fantazisine göre değişir, dahası fantazisini geliştirir. Umduğu sonucu elde ettiği zaman ki alabileceği hazı başka hiç bir yerde tadamaz, çünkü kendi emeği ile başarıya ulaşmış olması ona özgüven verir. O şimdiye kadar yapmadığı yepyeni birşey yapmıştır, o yeni bir şey doğurmuştur. Yeni bir şeyin verdiği haz kadar başka haz yoktur: tanrı gibi üretebilmenin verdiği haz. Haz ayrımı ortadan kaldırır, haz değişik şeylerin birleşme anında ortaya çıkan orgazm denebilecek yeni bir enerjidir. Hazı ortadan kaldırmakla sevinci de ortadan kaldırmış olur, severek birşeyler üretmenin de önüne geçmiş olur. Amaç hazır rollere bürünerek karmaşanın üstesinden gelmek olmamalıdır, amaç karmaşayı doğurmak için kullanabilmek olmalıdır. Karmaşa yeniliği de beraberinde getirir, çözülme anında haz verir. Bu şansı taşıyabilmek için karmaşaya da izin verilmelidir.   

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen