Montag, 26. Januar 2015

Anı yaşa

Son zamanlarda moda haline gelen anı yaşama sevdası, geçmişi ve geleceği geride bırakma çabası insanı edilgen yapmakla kalmıyor, çoğu gizli perde arkasında yapılan pratiklerin hem üstünü örtmeye hem de bilgisiz olmanın iyi olduğu imajını vermeye yarıyor, çünkü yarını olmayan birinin dünden bugüne ve bugünden yarına nasıl geçtiği merak uyandırmaz. Anı yücelten biri için araştırmak pek anlamsız olacaktır. Araştırmak ancak ve ancak geçmiş ile ilgilenmekle olur. Araştırmak aslında geçmişteki gerçekleşen olguların anlaşılması ile geleceği daha iyi tahmin etmek içindir. Oysa anı yaşa öğütü verildiği zaman gizlilik ilkesinin ve bilmemenin normal olduğu kutsanır. Bu rivayete uyanlar ile uymayanlar arasında uçurum oluşur ve belli kesim kendini bilenlere bağlar, çünkü insanın geleceği, geleceği iyi tahmin edebilmesi üzerine kuruludur. Geleceği iyi tahmin ödemeyenlerin gelişme seviyesi sınırlıdır.

Biz her adım attığımızda attığımız adımın sağlam zemin üzerine olmasına dikkat ederiz. Bunu ilk yürümeyi öğrenirken düşe kalka yaparak öğrendikten sonra bir daha üzerine kafa yormayız, ama yine de bilinçaltında o hesaplar yapılır. Bunu hergün alıştığımız yol üzerinde küçük bir değişimin olmasinda anlarız, o zamanki tahminimiz her zamanki yaptığımız tahmin ile uyuşmaz ve biz de o engele takılır kalırız. Bu sadece adım atmakla sınırlı değildir, ilk karşılaştığımız insanın surat ifadesinden onun düşman mı dost mu olduğunu da hemen tahmin ederiz. O tahmine göre bazıları bize daha çok sempatik gelirken, diğerleri ile bir daha görüşmek bile istemeyiz. Onlarda herhangi birşey bizi rahatsız eder.

Anı yaşama öğütü şimdiye kadar kronikleşmiş davranışların öyle devam etmesini tastikler. Oysa o davranışların farkına varmak için anın dışına, yani yapılan şeylere daha da dikkatlice bakmaya gerek vardır. Belki de her davranışı keskin bir bıçak ile nasıl ekmek dilim dilim kesiliyorsa, onu da parçalara bölmek gerekir. Bölmek bu anlamda farkındalık yaratacaktır. Aslında her farkında olan bir bilim adamıdır. İşte bilim adamları da şimdiye kadar alıştığımız davranışları, suç teşkil eden ve perde arkasında gizli yapılan pratikleri birer birer şu yüzüne çıkartıp onların çok normal olduğunu gösterenlerdir. Onlar çok gizemli şeyler yapmazlar. Onlar herkesin çok normal diye göz ardı ettiği şeylere biraz daha dikkat etmesini alışkanlık haline getirenlerdir, veya herhangi bir tabu ile yasaklamış davranışların su üstüne çıkmasını sağlayanlardır.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen