Sonntag, 11. Januar 2015

Niyet, anlamak ve bilmek üzerine

Okumak, sadece alfabeyi bilmek ile bitmiyor, insan okuduğunu da anlaması gerekiyor. "Anlamak" ile "bilmek" arasında fark vardır. Bilmek demek, eski şeyi hatırlamakla aynıdır. "Ben biliyorum" dendiğinde, aslında ifade edilmek istenilen şey "Ben o şey ile eskiden de karşılaştım" 'dır. Bu başka türlü anlaşılmaz. Tabii ki yanlış algılamalar nedeni ile bu hatırlama mekanizmasına haddinden fazla değer verildiği görülür, çünkü o anlamak ile eşdeğer tutulur. Ayrım yapılmadığı zaman büyük hataya neden olabilir.

Ansiklopedik bilginin anlamak olmadığını, anlamanın o bilgiler üzerine inşaa edildigini bilmek gerekir. Anlamak, perde arkasına bir göz atmaktır. Kelimeler ile betimlenemeyen, kelimelerin sadece bir gösterge olduğu perdenin arkasına bakmaktır. Anlamak yazılanın üstündedir veya yazılarının arkasındaki niyeti keşfetmektir. Belki de yazarın bile düşünmediği yepyeni bağlantılar kurmaktır anlamak. Belki yazar bile o anki hisleri doğrultusunda yazdığı için yazdığını görmeyebilir. Belki de o sadece anlık duygularını ifade etmek istemiştir. Duyguların ötesindeki şeyi, başka olgular ile bağlamak, okurun görevidir, yani o anlamakla mukelleftir. Bu deneyim de birdenbire edinileyemeyeceği için daha fazla anlamak için daha fazla okumak gerekir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen