Dienstag, 27. Januar 2015

Tek boyutlu düşünmek

Tek boyutlu düşünmek ile olayı basitleştirmek arasında bir bağ vardır. Basit olduğu için de çekicidir. Tek boyutlu düşünmek belki de multiple choise soruları çokça çözmekten de kaynaklanabilir. Orada her sorunun tek bir yanıtı olduğu kanısı aşılanıyor ve bundan dolayı her problemi etkileyen tek faktörün tespit edileceği hissi uyandırılıyor olabilir. Bu olsa olsa o testi yapanın düşüncesini yansıtmaktan başka birşey olamaz, bu düşünce lineerdir, çünkü lineer prosedürleri basite indirger.

Bir olguyu belirleyen faktörler çok yönlüdür. Onda etki ve tepki, neden ve sonuç gibi ikilemler yok denecek kadar azdır. Bazen belli bir faktör olaya damgasını vuran faktör gibi gözükebilir, bundan dolayı neden-sonuç ikilemi çok uygunmuş gibi bir izlenim bırakabilir, ama yine de doğada tek bir faktörün tüm olguyu belirlemesi çok nadir gözlenen bir olgudur.

Bu yanılgı bilhassa sosyal bilimlerde ve tarih biliminde çok sıkça görülen olgudur. Çok karmaşa bir olguyu kavranır duruma getirmek için o olgu basite indirgenir. Küçük parçalar haline gelen olgu sıra ile çözüldükten sonra problemi tekrar birleştirerek bütün kavranmaya çalışılır. Göz ardı edilen şey bir bütünün parçaların toplamından daha fazla ettiğidir. Bu nedenle problemi parçalamak problemin tümünü kavramaya yaramayacaktır. Diğer taraftan problemin tümünün kavranıp kavranmadığı kesin olarak bilinmez. Her ne kadar kavranmış gibi gözükse de gözden kaçan olgular olabilir. Bunu zaman daha iyi gösterecektir.

Olgunun basit olmayışı geri besleme ile çıktının tekrar başa dönmesinden kaynaklanabilir. Bu durumda kimin nasıl başladığı, ilk önce kimin kimi etkilediği tespit edilemez. Çoğu tartışmalarda bu nedenle kimin ilk önce ne söylediği gerçek anlamda tespit edilemez, tespit edilmiş olsa bile bi işe yaramaz çünkü karşı taraf bilinçaltı ile farkında olmadığı başka sinyaller almış olabilir ve bunu ifade etmekte zorluk çekebilir. Hem haklı çıkmak için her "işe"  yarayan argüman olayı tek belirleyici argüman olarak gösterilmeye çalışılır. Çok boyutluluğu teke indirgemekle bir şey kazanılmış olunmaz.

Faktörleri teker teker tespit etmek yerine olayı belirleyen prosedürlerin belirlenmesi daha akıllıca olacaktır. Prosedür, kavrandıkdan  sonra onu belirleyen faktörlerin hepsini tespit etmek zorunlu olmayacaktır. Tüm faktörlerin prosedürde aynı işlemi göreceği için prosedür faktörlerin değişimine karsi dirençlidir.

Prosedürün faktörlerden pek etkilenmemesini şöyle bir örnekle de ifade etmek mümkündür. "Yeni" oluşumun prosedürü kavrandıktan sonra bu ister tarihte olsun, ister müzikte olsun veya herhangi başka bir bilim dalında olsun, yeniyi oluşturan mekanizma aynıdır. Yeni oluşumlar sürekli aynı şekilde kendini gösterir. Bu nedenle mesela tarihte herhangi bir liderin başa gelmesi tek bir faktöre indirgenemez. Eğer bu bu kadar basit olmuş olsaydı, bu yöntemi her devirde isteyen kullanabilirdi ve istediği kişiyi başa getirebilirdi. Yeni bir şey tek bir faktörün isteği doğrultusunda gerçekleşemez. Yeni, çoklu faktörlerin birleşmesi ile kendi kendini oluşturan bir prosedürdür. Her faktör gerçek anlamda tam "kıvamında" olduğu zaman yeni bir oluşum ortaya çıkar.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen