Freitag, 2. Januar 2015

Yalan dünya

Yaşanan bu hayatın yalan, öbür dünyanın ise gerçek olduğu görüşü, insanın bütün davranışını etkilediği kanısı pek de yanlış olmamalı. Yalan olan bir dünyada mücadele etmenin pek de anlamı kalmaz, çünkü her çabanın sonucu bir hiçe ulaştığı için, boşa kürek sallamak anlamsızdır. O halde bu dünyadaki hayat çekilmesi gereken bir hayattan başka birşey olamaz. Başa gelenin çekilmesi, kaderi sorgusuz sualsiz kabul edilmesi, yalan olan dünyanın başka yüzüdür. Kısacası, dünyanın yalan olması belli kesimi itaatkar haline getirir ki kesimin kullanılması da kaçınılmazdır.

Birşeyin yalan olduğunu vaat eden, başka gerçeğin olduğunu vaat eder. Ama ilan ettiği bu gerçek kafasında yarattığı bir gerçektir. O gerçek asla test edilemez, ona sadece inanmak gerekir. Bu anlamda kullanılan "gerçek" terimi ile "inanmak" terimi aynıdır. Gerçeği "görmek" için onun varlığına inanmak gerekir.

Dünyanın yalan olduğu gerçeği, insanı hayattan soğutur ve hayattan nefret ettirir. O hayat düşmanı haline gelir. Yaşamaktan çok ölmektir onun amacı. Ölmek onun için şerefli bir davranıştır. Hayatı sevmeyen, onu yıkmaktan da çekinmeyecektir. Kendisi haz almadığı gibi haz alanlara da nefret ile bakar. Haz alanların da o gerçeği görmelerini ister. Tüm çabasını ona odaklar.

Hayata bu denli yabancılaşan biri hayatı anlamak için de ugraşmayacaktır. Ona göre hayat yanlış bir oyun oynar, oyunu anlamak yerine, o oyunun kendi koyduğu kurallar çerçevesinde oynanmasını ister. Doğru olan odur, o halde diğerleri ona uymalıdır.

Tek gerçek vardır, o da yaşadığımız dünyadır. Bu dünyadan hariç başka bir gerçek yoktur. Ne varsa, herşey önümüzde durmasına duruyor ama bu gerçek o duruşta değil, duruşun ötesinde birşey. Duruşun arkasını ima etmek metafiziksel anlamda yalan dünyayı doğrulayan bir "gerçeklik" değildir. O bu dünyaya bağlı ama yine de görüntünün ötesinde birşeydir. İşte bu şey bağlantıdır.

Dünyanın yalan olduğunu ima eden bu bağlantıyı göremeyendir. Göremediği için de herşeyin kendi iradesi dışında cereyan ettiğini sanandır. Dünyanın yalan olması o şahsın hem edilgen olduğunu ima eder, hem de bu tedirginlikten sıkılıp çare bulamayışının göstergesidir o. Bundan kurtuluş hayatı tekrar eline almakla gerçekleşir. Etken olmak için, hayat onu önünde sürüklememesi için hayata anlam katabilmelidir. Doğrusunun da, gerisinin de gerekli olduğunu, bunun açıdan hariç insana güzel bir öğretici de olabileceğini bilmek gerekir. Birşey beklendiği gibi gitmemesinde, ya yapılan varsayımda bir sorun vardır, ya da öngörüde. Hata sorunu sınırlamaya yarar. Bunu fark eden için dünyanın nasıl olduğu önemli değildir, önemli olan şey onun için, o bağları kavrayabilmesi (keşfedebilmesidir).

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen