Samstag, 10. Januar 2015

Hegelciler ayda yaşıyor

Tek bir teorinin herşeyi kapsaması gerektiği düşüncesi Hegel düşüncesinin baş tacıdır.  Bu düşünce aslına bakılırsa Platon'a kadar iner ve tüm dinleri de kapsar. Fizikte de Einstein öncüsü sayılır, o hayatının uzun bir zamanını herşeyi kapsayan teoriyi aramakla geçirmiştir. Yaşayan en ünlü fizikçi Stephen Hawking olarak bilinir. İsimlere bakılınca gerçek anlamda hatırı sayılan bilim adamları veya filozoflardır bunlar.

Tek bir teorinin herşeyi kapsayamayacağı düşüncesi de Platon kadar eskidir ama gerçek anlamda kanıt denebilecek bulgu kuantum teorisinin yeşermesi ile elde edilmiştir ve elementlerden oluşan bir bütünün bütünü betimleyemeyeceği görüşünün ortaya atılmasından sonra.

Herşeyi üstten betimleme düşüncesi, imkansız olduğunu bir kenara atarsak, ancak ve ancak herşeyin ortalaması yapılarak gerçekleşebilir. Bu aynı aydan dünyaya bakıldığında insan denilecek her noktanın aynı olduğunu zannetmeye benzer. Oradan bakılınca insanlar arasında hiç bir ayrım fark edilmez. Görünen noktanın çinli mi, yoksa avrupai mi olduğu pek önemli değildir. Onun için o noktanın aydan aynı gözükmesi yeterlidir.

Oysa herşeyi kapsayan teorinin peşinden koşmak faraziden başka birşey değildir. Gerçek denilen şey mikro boyutta kuantumun işlediği gibi, yaşadığımız boyutta da parçalara bölünmüştür. Aslı olan şey bu bölük pörsük  parçalara uyarlı teoriler üretmek olacaktır. Bu nedenle her bilim dalı kendi gerçekliğini yaratmış ve diğerlerinden bağımsız yol izlemiştir ve her dal yine kendi içinde dallara ayrılmıştır. Bir konu yakından incelendiği zaman yeni teorilere gebe olmuştur ve yeni teoriler de yeni problemler beraberinde getirmiştir. Bu hep böyle birbirini izler gider.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen