Samstag, 28. Dezember 2013

Demokrasilesme sürecinde sosyal medyanin rolü


Enformasyon halki en etkileyici silahlardan biridir. Kamuoyu olusturan medyanin kontrol edilmesi otoriter sistemlerin acikca bas hedefidir. Belli bir gercekligi yaratmanin en basit yolu o olguyu sürekli ekranlarda tekrarlamaktir. Bir seyin cok tekrarlanmasi insanlarda o seyin dogru oldugu kanisini uyandirir. Atasözün birinde söyle denir: Bir adama 40 sefer deli dendiginde, o gercekten deli zannedermis. O halde belli bir gercekligi dayatmak icin enformasyonun tekrarlamasi gerekir. Tekrarin gercekligi yaratmadaki rolü tekrarlanan seylerin taninir olmasini saglayip, taninan seylerin de güvence vermesinden kaynaklanir. Süpermarkette o güne kadar bilmedigi yeni bir ürün satin almak isteyen bir tüketici, o güne kadar reklamlarda en fazle gördügü ürünü satin alacaktir, cünkü tanimadigi birseyi satin almak yerine taninmis bir markayi satin almak daha risksiz olacagini düsünecektir. O bilmedigi yoldan gitmek yerine bilinmis izlerden gitmeyi yegleyecektir.

Enformasyonu kontrol etmek istenilen dogruyu empoze etmek icindir. O kendi dogrusu yaninda baska dogruya tahammül etmeyecegi icin kendi dogrusu karsiti düsüncelere sinirlama getirecektir. Sinirlama ile kalmaz o, karsit düsünce sahiplerine cadi avi da düzenler. Otoriter rejim yarattigi düsman ile tüm kötügün disardan geldigini ve rejimin tek kurtarici oldugunu ekranlardan yayinlayip gerceklik yaratacaktir. Acikca baski ile kontrol edilemeyen halk bilinci, manipulasyon ile kontrol edilmeye calisilacaktir. Bilinci kontrol etmekle istekli taraftar yaratmaktan baska iyi ne olabilir ki? Dogruya inananlar gönüllü itaat ederlerdir.

Görülümüstür ki sosyal medya enformasyon dagilimi konusunda baska yol izlemektedir. Her ne kadar otoriter rejimler büyük medya sahiplerini kontrol etme imkani bulsalar da sosyal medyanin bu sinirlar disinda kalma nedeni coklu ag kullanimindan kaynaklanir. Enformasyon kaynagi tek bir medyuma bagli degildir, enformasyon havuzu her taraftan dolar. Katilimcilar hem enformasyon kaynagi görevini üstlenirler, hem de kendilerini bilgilendirirler. Katilimcilara otoriter sistemde oldugu gibi dogru disardan verilmez. Onlar artik aktif sekilde kendi dogrularini sekillendirmeye calisirlar. Onlar bilincli olarak kimleri takip edeceklerine, kimleri etmemeyeceklerine kendileri karar verirler. Her karar verme kendi bilinclerini olusturmakta atilmis adim olarak yorumlanabilir. Kendi secimleri kendi dogrularini olusturacaktir.

Zamanla yaptiklari secimin cok önemli oldugunu anlarlar. Normal hayatta oldugu gibi kimi insanlarin yalan, kimi insanlarin dogru söyledigini ayirt etmeleri gerektigini sosyal medyada da anlayacaklardir. Bazi katilimcilarin daha güvenilir, bazilarinin daha güvenilmez oldugunu orada da kesfedeceklerdir. Bu da otofiltre gelistirmeleri icin ana sebeplerden biridir. Her ne kadar otoriter sistemler gibi kendileri de otofiltre gelistirseler de bu filtre kendi kendilerine yaptiklari sansürden baska sey degildir. Bu sansürden dolayi kendisinden baska kimse sorumlu tutulamaz. O artik kendi sorumlulugunu üstlenmek zorundadir.

Kendi gercekligini aktif gelistirmekte yardimci olan sosyal medya toplumun daha demokratiklesme konusunda da yardimci olacaktir. Demokratik sistem daha katilimci bireylere ihtiyaci vardir. Dogrularin kurgulandigini, o kurguda kendi payinin da olmasini isteyen aktif fertlere ihtiyaci vardir demokrasinin. Her dogru kismen dogrudur. O yine parcalanabilir, tekrar baska olgularla iliskilendirilerek yeni bir dogru ortaya cikabilir. Dogru kurgulamak canli bir sistem gibidir. O sistemi bir yere civilemekle canliligin da kaybolmasina neden olunur. Canli sistemler kolay kolay kontrol edilemez, otokontrol seklinde hayat sürdürürler, acik bir gelecege sahiptir. Bu nedenle de otoriter sistemler sürekli canli sistemlerin belirgin olmasi icin ugrasmis, herseyi kontrol etmek icin de ellerinden gelen seyi yapmak istemislerdir, sadece korku ugruna.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen