Muhafazakar kimdir?

Yabanci terimi ile muhafazakar konservatif anlami ile esdegerdedir. Herkesin bildigi konserve kutulari gibi insanlar sadece yaz sebzelerini kisa saklamazlar, ayni zamanda degerli bulduklari fikirleri ve esyalari da konserve etmek isterler. Saklamak istedikleri seyler onlarin dünyada biraktiklari izdir. Insan hem kendi izini takip etmek ister, hem de kendi izinden gidilmesi durumunda hosnut kalir.

Yaslilarda cogu zaman gördügümüz duvarda veya özel köselerde asilmis eski fotograflar da eski anilari tekrar hatirlama amaclidir. Onlar yasamislardir, günlerinin sona erdigini fark ettiklerinde sadece eski yasanmis hayelleri ile basbasadirlar. Gelecekleri olmadigi gibi simdiki zamanlari da sürekli gecmis ile ilintilidir. Onlar hayellerinde bir zaman olduklari kisileri tekrar canlandirarak son nefeslerine kadar yasarlar.

Düsünce konusunda da ayni seylere rastlamak mümkündür. Kendi zamani gecmis ama cok güclüklerle elde edilmis degerleri de birakmak bazi insanlara zor gelir. Onlar da anlattigimiz yasli insanlar gibi eski nostaljik bir havada yasamayi tercih ederler. Ne kadar kendileri o düsünceyi ortaya atmadilarsa da o düsünceye sahip olmak gibi onlara belli bir ayricalik verir. Onlar o üstün gördükleri düsünce kalibana mensup olduklari icin kendilerini ayricalikli hissederler. Bu yüzden de onlari ayricali yapan o düsünceye yasli insanlarin eski fotograflara sarildiklari gibi sarilirlar.

Düsüncesi ile özdesmis olanlar o düsünceyi biraktiklarinda sanki kendilerinden bir parca yitirmis gibi olurlar. Bu nedenle eski esyalardan ve fikirlerden ayrilmasi zor olur. Herkes istedigi gibi yasasin, istedigi düsünceye sahip olsun denebilir. Sorun nerde diye de soru bile sorulabilir. Böyle sorulari cok hakli olarak sormak da normaldir.

Yaslilar günlerini gördükleri icin baska sey umut etmezler ve sarilacak sadece o seyleri kaldigi icin baska yapacak seyleri yoktur. Bu nedenle onlari mahsur görmemek gerekiyor. Diger taraftan eski fikirlere sarilanlar da kendilerini yasli insanlar gibi görmeliler ki sarildiklari fikirleri degistirme, bugünün sartina uyarlama sansi göremiyorlar. Onlarin da o fikirlere sarilmaktan baska careleri yoktur. Iste bu nedenle her iki kesim de eskilerle yasarlar.

Oysa bugünün kosullari eskisine göre degismitir ve yeni cözüm gerektirir. Eski düsünceler yeni cözüm üretmekte belki yön gösterebilirler ama asla cözüm üretemezler. Cünkü bugünün problemleri o eski "iyi" diye sarildigimiz düsüncelerin üründür. O sorunu yaratan düsüncelerle ayni sorun cözülemez. Bu nedenle yeni cözümler üretmek zorundayiz. Yeni cözümler üretmek icin de eski düsüncelerin disina cikip yeni seyler denemeliyiz. O sebeple her nesil kendi deneyimini kendisi yapmalidir. Eskiler belli yere kadar gitmek icin yardimci olabilirler ama son yolu yine kendimiz gitmeliyiz.