Freitag, 13. Dezember 2013

Sizin hangi mitleriniz var?

Bir milletin gelecegi kendi ürettigi mitlerle yakindan alakalidir. Bir millet kendini nasil görüyorsa bu toplum bakisi icindeki fertlere de üc asagi-bes yukari yansir. Kendini edilgen, caresiz gören bir toplulugun fertleri de kendini caresiz görecektir. Bu nedenle de degisim icin gereken cabayi göstermeyecektir. Bu toplumdaki fertlerin arzusu kendilerine güvenilir bir yer bulup orada emekliligi beklemektir. En büyük hayalleri de zaten zorunlu yapilmasi gereken boyunduruktan kurtulup gercek isteklerini emekli olunca yerine getirmektir. Kendi isteklerini hic deneyimlememis birisi icin emeklilik zamaninda da degisik eylem gösteremiyecektir. O yine emekliliginden emekli olmak isteyecektir. Artik ölüm onun icin son emekliliktir.

Diger taraftan degisken toplum mitine adapte olmus bir halk kendinin sinirsiz olanaklara sahip oldugunu, her tuttugunu koparabilecek yetenekre sahip oldugunu zanneder. Bu tip topluluklarda bireylerin üstünde sinirlayici baski pek bulunmaz. Onlar kendi mutluluklarinin kendi ellerinde olduklarini bilirler. Herseyi yapabilme hissi ne kadar degisimi tetiklese de yine de bazi ters etkileri de vardir. Herseyi yapabildiklerini zannedenler kibirli olurlar. Onlarin sinirlari kendi kibirleridir. O yarisin icinde olamayanlar ise kendilerini yetersiz ve ezik hissederler.

Birinci toplumda sinirlamalar distan gelirken, ikinci toplumda sinirlamalar insanlarin kendi psikleri ile gerceklesir. Birinci toplum deger yargilarini ahlak üzerine kurarlar. Sarsilmaz ahlak kurallari hep vardi ve hep olmasi istenir. Digerindeki kurallar degiskendir, cünkü o toplumda bulunan fertler tarafindan anlasma geregi ile var olurlar. Birincisinin dünyasi sarsilmazdir, ikincisinin dünyasi puzzle gibidir.

Sizin hangi mitleriniz var?

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen