Freitag, 13. Dezember 2013

Güncel konularin yorumlari üzerine

Okumanin önemi üzerine tartisilmaz. Herkes genel anlamda ayni fikirdedir. Fikrin ayrismasi neyin okunmasi üzerine, hangi konularin daha faydali olacagi üzerine yogunlasir. Bazilari herseyin okunmasi gerektigi kanisindadir. Bu nedenle „oku“ emrinin okuma-yazma becerisini kazanmakmis gibi bir hal oldugu algilanir. Bazen gazetelerde eski kitaplarin geliri düsük düzeydeki ögrencilere verilmek üzerine toplandigi görülür. Asli itibari ile iyi bir yaklasimdir ama eylemin gercekten verimli olup olmiyacagi ne kontrol edilir ne de sorgulanir. Kitap toplamakla toplumsal sorumlulugu yerine getirmis olma hissi rahatlaticidir. O artik elinden geleni yapmistir, ögrenci ne yaparsa yapsin, onu ilgilendirmez. Özüne bakildiginda bu caresizlik degil midir? Ögrencinin onuru ile oynamak degil midir? Okunmadigini bildigi halde, cöpe atmak yerine kendi önüne konmus kitaplarin ne kadar onur kirici oldugunu ögrenci dile getirmese bile hissetmiyecek mi? Bu ise yaramaz kitaplardan ögrenci nasil faydalanacak? Hic sorgulanmaz.

Kitaplarin önemi kadar onlarin secimi konusunda da hassas olunmasina ve konularin aciklayici, iyi dilde yazilmis kitaplarin secilmesine özen gösterilmesi gerekir. Gazeteler veya dergilerle arasindaki fark kitapta bahsi gecen konularin daha deririne ele alinma imkanidir. Temel bilgi veren kitaplarin yaninda, konularin tarihcesini aciklayici kitaplar secilmelidir. Ögrenciler kamuoyunda kullanilan deyimlerin anlamini bu kitaplardan ögreneceklerdir. Kitaplar bag kurucu olmalidir. Konular arasindaki iliskiyi aciklayici olmalidir. Konular arasinda iliskinin nasil kuruldugu ve bu iliskilerin nasil test edilebilecegi konusunda bilgi vermelidir o kitaplar. Bir konunun bastan sona kadar sistematik sekilde aciklanmis olmasi gerekir.

Burada verilecek bilgilerle ögrenci hayata daha iyi hazirlanacaktir. Secim yapmayi temel bilgiler sayesinde ögrenecektir. O bilgiler sayesinde iyiyi kötüden ayirt edip kendi yolunu cizecektir. Gazete küpürlerindeki verilmek istenilen mesajlari daha iyi anlayacaktir. Bu nedenle öndenemenin okulda yapilmasinda fayda vardir. Hata yapmaktan korkmamali. Hatta hata yapmain en güzel ögretici oldugunu göstermek gerekir. Kitaplari tartismak, savunulan bilgileri gerekcelendirmek okulda ögrenilmelidir. Taraf tutmak yerine fikirlerin tutarli olusu ve fikirlerde dogruluk payinin yüksek olusuna dikkat edilmelidir. Deneyimli ögretmenler sayesinde ögrenciler olgular arasinda iliski kurmasini ögrenmeliler. Kurguladiklari iliskileri nedensellestirmeyi ögrenmelidir. Nedenleri iyi temellere oturtmayi, kendi aralarinda takim calismasi yapmayi, takim arkadaslari ile görev paylasimini, arkadaslari dinlemeyi ve kendi görüsünü savunmasini ögrenmelidir. Ögrencilerin kendi aralarinda ilgilendikleri konulari inceleyip sinif ortasinda sunma sansi olmalidir. Hem konu arastirma yetisi hem de seyirci karsisinda konusma cesareti yükselecektir.

Yorum yapmak bir sanattir ama gizli bir sanat degildir. Ögrenilebilen ve ögretilebilen bir sanattir. Yorumun arkaplana ihtiyaci vardir. Yorum dogru saydigi zeminler üzerine insaa edilmelidir. Bu yüzden temelin saglam olmasi yorumlamayi da kolaylastiracaktir. Yorumlanmak istenilen konu üzerine daha önceki düsünceleri irdelemek o konu hakkinda bilgi sahibi edecektir. Konunun enini, boyunu irdeleyenleri okumak o konuya yakin konulari yorumlamakta yardimci olacaktir. Bu nedenle klasiklerin okunmasi yararli olacaktir. Her düsünce ondan önce söylenmistir. Söylenilen o düsünceler tekrar yogrulmasi, hazmedilmesi gerekir. O nasil anladigini kendisi irdelemelidir, deneyimlemelidir. Konu hakkindaki zaman, mekan ve olusum havasinin bilinmesi daha iyi anlamaya neden olacaktir. Söylentileri bu etkenlerden arindirmak demek, onun anlasilirligini baltalamak demektir. O halde söylenen cümleyi söyledigi kültürden alip baska bir kültüre yerlestirmek dogru olmaz. Yabanci kitaplarin tercümesi okundugunda yazarin kültürü hakkinda biraz bilgiye sahip olmak gerekir, cünkü o yazar genelde kendi kültürünü yansitacaktir.

Gazete küpürleri genelde aciklayici amacli degildir. Cogu gazeteler cok ragbet gördügü icin slogan seklini destekler. Slogan amacli yazilar söylenilen „dogrunun“ bilindiginden yola cikar. O halde aciklayici olmaz. Aciklamadan cok kendilerine destekleyici ararlar. Bu tür yazilar amaclidir. Onlar kitleyi yönlendirmek, kendi amaclari dogrultusunda etkilemek ister. Yazinin dogrulugu yaninda hisse hitap etmesi beklenir. Kendileri taraf tutar ve taraftar ararlar. Enformasyonu bilgi ile karistirirlar onlar. Enformasyonu bilgi diye satmaya calistiklari icin cogu karmasalar yasanir. Enformasyonlar bir seyi degerlendirmeye yaramaz. Deger bilgi ile türer. Bilgi aciklayicidir ama enformasyon degil. Aciklanmayan seyler enformasyondur. Enformasyonun dogruluk payi o seyin ya var veya yok olusu ile ilgilidir. Bilgi enformasyon üzerine kuruludur. Enformasyonlardan cikarma yapar bilgi. Enformasyonlari degerlendirir.

Üniversite sinavlarina hazirlanan ve cok soru cözen ne kadar kendini akilli zannetse de o enformasyon deposudur. Google ile arasinda hic fark yoktur. O da enformasyon ile bilgiyi karistirir. Enformasyonlari gelisi güzel depoladigi icin onlarla ne yapacagini bilemez, neleri cikarsayacagini bilemez. Kendisi ile enformasyonlar arasinda katedilmesi güc bir bosluk vardir. O enformasyonlarla ne iliski kurabilmistir ne de bir varsayimda bulunabilmistir. Onun icin o enformasyonlar birbirine bagimsiz kendi halinde olgulardir. Gercek bilgi dönüstürür. Bilgiye sahip olan dönüsür. Kendi özü ile birlestiginde o bilgiler daha da yükselir. O akillanmaz, bilgi showlarinda soru cözmez. Bilgiyi kendisi olusturur, olusturdukca da kendisi dönüsür. Kendi özüne degil ettigi zaman da o bosluk dolar. O bosluk hic bir zaman tam dolmayacaktir ama dolabilecegini hissetmek ona ferahlik verir.

Yorumlamak da bilgiye dahil olmaktir. Her enformasyon üzerine yapilan cikarimsama bir yorumdur. O yorumlarin dogruluk payi olmasi yorumlari bilgiye dönüstürür. Bilgi yorumun bir üst kademesidir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen