Freitag, 13. Dezember 2013

Korkunun anatomisi

Korkunun görevi koruma amaclidir. O alarm görevi görür. Tehlike anlarinda o sahsin yasama sansini artirmak icindir. Mesela yilani fark etmeden bile vücudumuz onun varligini sezer ve gerekli önlemleri alir. Adrenalin salgilanir, kalb artisini yükseltir, soguk ter akmaya baslar, hizli solunum yapmaya baslariz ki kacis pozisyonuna gecelim. Hizli hareket etmek icin ve tehlikeli yerden uzaklasmak icin vücudumuz tüm önlemleri hazirlamistir. Kacmamak o anda hayati riski artiracagi icin vücut bu durumlarda risk almaz. Korku kacinilmazdir.

Ne kadar korku bizi hayati tehlikelere karsi hassas yapsa da bazi durumlarda bas belasi olabiliyor. Biz eskisine nadiren cok güvenli bölgelerde yasiyoruz. Bizi korkutan o dogal kaynaklari bir nevi yok etmis durumdayiz. Sehirde yasayan biri belki de ömrü bpyunca sütün süpermarketlerden geldigini zannedecektir, cünkü hayatini hic dogal ortama degdirmeden de yasama imkanina sahiptir. Kalitsal edindigimiz korkuya karsi tepkiler sehir hayatinda bize engel olmaya baslayabilir. Bir caddeden karsidan karsiya gecmek istedigimizde her ani yapacagimiz bir hamle bizi sokaktan gecen arabalarla bulusturacaktir.

Diger taraftan korku iliskilerimizi de büyük ölcüde belirliyor. Fritz Riemann korku üzerine yazdigi kitabinda iki ciftli olgudan bahsediyor. Bunlardan ilki yakinlik-uzaklik, digeri ise degiskenlik-kaliplasmak. Bu tiplerin kendine özgü korkulari vardir. O korkulara göre de bazi insan tiplerini ayirmak mümkündür:

Depressif insanlarda yanliz kalma korkusu gözlemlenir. Onlar her tartismadan kacarlar. Kendileri cok fedakardirlar. Ilk önce baskalarini düsünürler, sonra kendilerini. Cok az özgüvene sahiptirler. Basit ve mütavazi bir hayat sürdürürler.

Sisoid insanlar cok özgürlükcü olduklari icin herseyin ortak noktasi olduklarini zannederler. Cogunlukla emosyon göstermekten ve diger insanlara yaklasmaktan kacinirlar. Aggresif ve kendi kendini begenmis olurlar. Elestirilere pek kulak asmazlar, cünkü kendilerinin devamli en iyisini bildiklerini zannederler. Kendi pozisyonunu taviz vermeden savunurlar.

Kompulsif insanlar riske girmekten cok korkarlar. Hayatlarini planlamaktan hoslanirlar ve herseyin mükemmel olmasini isterler. Cogu zaman saplantilidirlar. Ayrintilara kendilerini verirler ve bu nedenle de karar vermekte zorluk cekerler. "Hayir" hayir olarak kalir, düzgün ve caliskandirlar.

Histerik insanlar ise degisimi ve riski cok severler. Gelenek ve görenekler onlari sinirladigini düsünürler. Herseyin odak noktasi olup hayran edilmeyi isterler. Sözlerinde pek durmazlar. Bir konudan digerine atlarlar. Yüzeysel ve kolaylikla etkilenebilir kisilige sahiptirler. Ihtiyaclarini hemen gidermek isterler ve onlar anlik yasarlar.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen