Freitag, 13. Dezember 2013

Hepsi hikaye

Hic birsey yok! Hic birsey! Yüzyillarca din adamlari dünyayi acikladi. Cogunlugu etkiledi. Önemsendi. Vaazleri ile iyi bir hayat sürdürmeyi basardi, ama nafile. Hic birsey yok! Hic birsey! Ne bir kurtarici var, ne de bizi koruyacak iyilik perisi. Masal anlatildi, masal. Uykudan uyanmamak icin masal istedik, masal geldi. Gözü önündeki odunu göremedi ama göremedigini gördüm dedi. Biz de inandik. Sorgusuz sualsiz inandik. Ne yapacaksin? Biz istedik, o sundu. Uyutulmanin tutarini ödedik. O memmundu, biz memmunduk. Sikayet eden olmadi.

Bilim adami yeni yöntem gelistirdim, dedi. Söyledigim daha güvenilir, dedi. Test etme sansi, sorgulama sansi var, dedi. Din adaminin yerini almaya calisti. Yine sorgulamadik. Yine gözü kapali güvendik. Sürekli birileri anlatti, biz dinledik. Hep güvendik, hep. Yöntem degisti, anlatanlar degisti. Ama biz yine ayni kaldik. Sürekli masal istedik, sürekli masal geldi. Biz istedik, onlar verdiler. Masal degisti ama biz degismedik. Nerde hata yaptik?

Hata yapmadik ki. Nerde olsun? Biz sadece beynimizin uyrugunu yerine getirdik. O rahatlamayi istedi: Hikaye uydurdu. Ve uydurdugu hikayeye kendisi kandi. Hepsi bu. Olay bu kadar basit. Istenilen hemen oluyor. Hikaye mi istiyorsun, iste al! Senin olsun! Masal mi istiyorsun? Buyur, burdan yak! Hepsi hazirda. Uyduranlar ne icin uydurdugunu biliyor. Rahatlamakmis, güvence duymakmis....felan fistik iste. Artik ne amacladilarsa mezara götürdüler. Unutuldu. Sonra gelenler o uydurmacayi gercek zannetti. Ve ona tapmaya basladi. Büyük tapinaklar isaa etti. Yaninda ritueller düzenledi. Hikayeler daha da görsellesti, renklesti. Hayal edemeyen görebilir oldu. Hikayeler iyi hos ama ici bos oldu. Gercek amaci unuttuldu.

Yanlizdik, hikaye uydurduk. Baskalari ile beraberdik, hikaye uydurduk. Bazen kendi hikayemizi, bazen de tüm toplulugun hikayesini uydurduk. Uydurdukca yanliz olmaktan kurtulduk. Alkislandikca iyi hikaye oldugunu anladik. Gercek zannettik, oysa uzlasmaydi, kabul görmeydi. Onlar birer aracti. Hepsi isimize yaradi. Uyum sagladi. Ayni ritmde hareket ettirdi. Güvencedeydik ama baglandik. Hikaye disina cikanlari uyardik. Sen hikayen degilsin dedik. Hikaye icine geri aldik. Kendi ördügümüz hikayenin tutsagi olduk.

Sürekli hikaye örüyoruz. Hem kendi hikayemizi, hem de ortak hikayemizi. Uydurulan hic bir hikaye oldugu gibi kalmiyor. Birseyler eliyoruz, birseyler ekliyoruz. Geriye baktigimizda tutarli olsun. Bu hep böyle oldu, böyle de olacak. Bizden önceki hikayeleri kendi hikayemizi örmek icin kullandik. Gercegi simdi hangisi? Ilk uydurulan mi? Yoksa bizim uydurdugumuz mu? Ne fark eder ki? Hikaye hikaye olduktan sonra ilki sonu olmus, ne fark eder?

Hikayelerin arkasinda ne var? Bilmiyoruz! Belki de hic bilmeyecegiz. Bilmesek de bisey kaybetmeyiz. Tehlikeli olmasaydi, bilirdik. Hikayemiz bizi koruyor. Bu tehlikeden, bir hice düsmekten koruyor. Hepsi hikaye iste :-)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen