Freitag, 13. Dezember 2013

Ölüm sevdalilarina

Üniversiteyi yeni bitirmis bir arkadas etkinlik ve heyecan aradigini söylüyordu. Hic birsey yapmadan gecen zamanin bos gectigi kanisindaydi. Ait oldugu organizasyonu ile tekrar “yararli” isler yapmayi istiyordu. Ne yaptigi önemli degildi, o sadece hareket istiyordu. Bos durmaktan cok cani sikilmisti. Üniversite hayatini o, bosa harcanmis zaman olarak algiliyordu. Bos gecen hayati dolu dolu yasamak, ona anlam vermek istiyordu. Bütün imkanlarin acik olmasina ragmen o bir yere ait olmak, bir bütünün icinde kaybolmak istiyordu. Bunu o duruma düsüren, hayati anlamsizlastiran, grup icinde eriyip anlam bulmaya iten güc neydi?

Nietzsche’ye göre eski Yunan sanat tanrisi Apollon ve Dionysos insan hayatindaki yaratici gücü bicimlendiren ve yön veren iki tanridir. Hayati emen, coskun enerjisini sömüren kaynagina Apollon etkisi ismini veren mantiksal veya geleneksel bir yapinin oldugunu vurgular. Dionysos kendinden gecmisligi, sinirsiz coskunlugu simgeler. Estetigin ve dolayisi ile hayatin bu iki terim ile kavranacagini söyler:”Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle, sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi...” Bu iki karsit gücün dansinda hayat kendini bulur, diyor.

Hayatin anlam yitirmesini Apollon etkisine baglamak mümkündür. Geleneksel yapinin tüm hayati etkiledigi bir ortamda canliligin da ortadan kaybolacagi asikardir. Canliligin ortadan kalkmasi bazi ögretilerin ölümü hayata karsi tercih etmelerinden de kaynaklanabilir. Yasanan hayatin bir anlami olmadigini, asil hayatin öldükten sonra baslayacagini vaad eden ögreti pesinde kosan kendi hayatini anlamsiz bulacaktir. Icinde Dionysos etkisini hala fark eden ama Apollon etkisine yenik düsen biri arada sirada kontrollü kacamaklik yapmak isteyecektir. Yapacagi kacamaklik yine de Apollon etkisi altinda, grup icerisinde olacaktir. Kontrollü cikislar grubun belirledigi sinirlar icerisinde ceyran ettigi takdirde icindeki yikici gücü yaratici güce cevirdigi kanisina varacaktir.

Apollo etkisinin altinda olanlar kontrollü olarak ateslenir. Hislere iyi hitap etmesini bilen bir konusmaci grubun kaderini belirleyecektir. Konusmasinin iceriligi pek de önemli degildir. O sadece atesleme görevini yapar. Entelekti önceden hazirlanmis fertler o sinyali aldiklari anda harekete gecip canliligi kontrollü sekilde tadacaktir. Canliligin yaninda ortak bir amaca hizmet etmeleri hayati daha da anlamli kilacaktir. Dionysos etkisini hissetmelerine ragmen ortak bir degere hizmet etmeleri onlari Apollon etkisinden alikoyamaz. Onlarin hala coskuya, zevke, cinsellige, yaraticiliga karsi verdikleri tepki derindir. Dionysos etkisi onlar icin tahrik edici güctür. Kontrol altina alabildikleri ortamda Dionysos etkisine yasama sansi tanirlar. Birey sürekli gözlem altindadir. Ne yaptigi, ne ettigi kontrol altindadir. Onun kendine ait özel bir hayati yoktur. Grup icerisinde o canli bir hayati güvenceli bir hayata degis tokus yapmistir. Hayati güvence icine almistir ama canliligi da gitmistir.

Ölüm kokan böyle bir havada yaraticilik beklenemez. Bir gücün digerine olan hükmü hayati kisirlastirir. Icinde catisan bu güclerle dans etmesini ögrenmedigi takdirde o kendi kendini tanima sansi bulamiyacaktir. O kendi hayatinin efendisi olmak yerine baskalarinin uyrugunu yerine getirecektir. O yasayan bir ölüdür.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen