Freitag, 13. Dezember 2013

Tartisma üzerine

Nette gözüme takilan bir konu üzerine fikir yürütmek istiyorum. Cogu insan tartismak istemesine ragmen tartismayi becerememesinin sebebini ariyor. Gercekten tartismayi neden beceremiyoruz? Tartisma becerilemiyorsa bunun iyi giden bir tarafi da olmasi gerekiyor. Eger soruyu negatif aciklayamazsak positif de aciklayabiliriz. O halde iyi tartisma nasil olmalidir?

Ben yine de fikir yürütmeye calisirken iki yöntemi de deniyecegim. Iyi bir tartisma kendini iyi bilen fertler arasinda olur. Kendinin farkinda olan biri, digerlerinin de ayni farkindaliga sahip oldugunu bilir. O halde kendine yapilmamasini istedigi birseyi baskasina da yapmaz. Eger saygi görmek istiyorsa ilk önce saygi gösterir. O ne kadar ilk gösterdigi sayginin geri dönüp dönmeyecegini bilemez ama yine de o riski göz önüne alir. Saygi bekleyen biri saygisizlik yapamaz. Yaptigi takdirde karsisindan saygi bekleyemez.

Iyi bir tartismayi sadece saygi sekillendirir mi? Saygi sarttir ama yeterli sayilmaz. Sayginin yaninda tatminsizlik de gözden kacmamalidir. Kendi degeri oturmamis biri kendini degerli kilmak icin baskalarinin gözünde deger kazanmak isteyecektir. O sürekli karsisindan tastiklenmek, onaylanmak isteyecektir. Özgün fikre o henüz sahip degildir. Kendi fikrinden pek de emin degildir. Desteklenmesi ona mani acidan büyük destek olacagi icin onun olaylanmaya ihtiyaci vardir.

Kendi degeri olgunlasmamis kisiler birbirleri ile tartismalari halinde sürekli kendi görüs acilarini öne sereceklerdir. Öne sermekle kalmayip bunun tastiklenmesini de karsi taraftan isteyip, kendisinin ne kadar "akilli" oldugunu ispatlamis olacaktir. Karsiti da ayni duygulara sahip oldugu icin iki tarafta konunun özüne odaklanmak yerine tastiklenme arzusundalardir. Artik konu konu olmaktan cikmistir, tartisma sadece birbirlerini tastiklemeye dönmüstür. Ortaya atilan her negatif söylem karsi tarafta rededilmis duygusu uyaracaktir ki bu da büyük acilara neden olabilir. Tartisma esnasinda karsi taraftan görülmemek aci yaratir. Aciyi gidermenin tek yolu üste cikmak zannedildigi icin tartismalar cogu zaman egemenlik saglanmasi gereken savas alanina dönüsür. Iste hersey "Neden beni görmüyorsun?" dur.

Kendi degeri olgunlasmis biri ne yapar? O neyi farkli yapar? O ne kadar kendi gerceklige sahip ise karsi tarafin da baska bir gerceklige sahip oldugunu bilir. Bu nedenle onun amaci kendi gercegini karsisina empoze etmek degildir. O kendi gercekligine sarilmaz, o asil özgür olmak icin kendi gercekliginden de kurtulmasi gerektigini bilir. Kendi gercekliginin farkina varmasi icin de karsit insanlarin gercekligini ögrenmesi gerektigini bilir. Buna ne kadar empati kurmak dense de asil amac kendi gercekliginden kurtulma yöntemidir. Bu nedenle onun tartisma uslubu herhangi birsey kanitlama amacli degildir. O baska bir gercekligi ögrenmek icin tartisir. Amaci bilmektir, kendini tastik etmek degildir. O kendinden kurtulmasi icin bilmesi gerektigini bilir.

En güzel gerceklik tanima kitaplarla olur. Bir kitap okuyan tek bir gerceklige sahiptir. Belki de ona ömrü boyunca sarilacaktir ve onu muhafaza edecektir. Mantigi geregi ile cok kitap okuyanlar cok gercekligi tanima sansina sahiptirler. Ve yavas yavas kendileri de özgün bir gerceklik üretmeye baslarlar. O da diger gercekliklere baska bir gerceklik ilave ettgi icin en son yapacagi sey kendi gercekliginden de kopmasidir. Özgür olma yolunda ilerlerken en son yapilan hamle kendi gercekligini de birakmaktir.

O halde tartisma nedir? Tartisma kendinden kurtulma yöntemlerinden bir tanesidir. Tartisma ile insan kendi egosundan kurtulur ve özgürlesme yolunda ilk adimi atmis olur. Özgürlesmek isteyen kendi dünyasini baskalarina acmasi gerekiyor. Kendi görüsünün parcalanmasina tahammül etmesi gerekiyor ki özgürlesesin. Amac "Ben biliyorum." degildir, amac "Ben bilmiyorum."a ulasmaktir. Bildigimize sarilmak degil bilmedigimze kucak acmaktir.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen